Yemek.com

Bitkisel Protein Kaynağı Olan Bir Süper Besin: Spirulina

21 Haziran 2018

Spirulina, aslında dünyanın tarihi kadar eski bir tarihe dayansa da tüm dünya onun değerini yeni yeni bilmeye başladı ve ''super food (süper besin)'' kategorisine girerek herkesin ilgi odağı olmaya başardı.

Rengiyle iç açan, toz ve hap halinde satışı bulunan bu güzelliğin faydaları ise inanılmaz. Adeta tek başına bir eczane, tek başına bir aktar görevi görüyor. Onlarca faydasının yanında ondan hiç beklemediğiniz kadar güzel de bir lezzete sahip. Şimdi spirulinayı daha yakından tanıma, neyi nasıl tüketmemiz gerektiğine dair daha bilinçli olma zamanı.

İçindekiler

  • Spirulina nedir?

Ortaokuldaki, lisedeki kimya ya da biyoloji derslerine kısa bir yolculuk yapalım. O derslerden birçoğumuzun hatırladığı bir isim var. Mavi-yeşil algler yani mikroalgler. Bilinen en eski oksijen üreticilerinin başında gelen mikroalgler, tek hücreli canlılar aslında. Tek hücreli olmalarına rağmen fotosentez yapabiliyor, oksijen üretiyor, denizde ve karada da yaşabiliyor bu küçük su bitkicikleri. Spirulina ise onların gerçek bir mucizeye dönüşmüş hali. Alglerin özel yöntemler kurutulup toz haline getirilmiş ya da hap halinde üretilmiş hallerine spirulina deniliyor. Gıda takviyesi olarak tüketiliyor.

Son yıllarda artan sağlıklı beslenme trendiyle birlikte veganların ve vejeteryanların farklı protein kaynaklarına yönelmesi de söz konusu. Spirulina, bitkisel temelli protein kaynaklarından en önemlilerinden biri olma yolunda emin adımlarla da ilerliyor. Spirulina, %60 - 70 oranında bitkisel proteine sahip. Bu nedenle spirulina sadece bir ısırığında dana etinden tam tamına %30 daha fazla protein sahip oluşuyla ön plana çıkıyor. Bu nefis renge sahip güzelliğin onlarca bilimsel çalışmaya konu olan faydalarından söz edelim biraz.

  • Spirulinanın faydaları nedir?

  • Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu proteini karşılamaya yardımcıdır. Özellikle bitkisel protein tüketmeyi tercih edenler için içerisinde ciddi oranda protein olduğu için şahane bir seçenektir.
  • Yağsız bir protein kaynağı olduğu kilo vermeye yardımcı olur ve kilo kontrolü konusunda da önemli bir destekçidir.
  • İçerisinde dana ciğerinden 4 kat daha fazla oranda B12 bulundurur. Bu nedenle halsizlik, unutkanlık, sürekli yorgunluk hissetme gibi durumlarda rahatlıkla tüketilebilir.
  • İçerisinde önemli miktarda D vitamini bulundurur. Ispanaktan 58 kat daha fazla D vitamini bulundurduğu için demir eksikliği tedavisinde de kullanılır.
  • Antioksidanlar açısında da oldukça zengindir. Toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur, cildi güzelleştirir.
  • Düzenli kullanımda yaşlanma belirtilerini de azaltır.
  • Kasların güçlenmesine yardımcı olur.
  • Kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretiminin arttırılmasına destek olur, bu nedenle kansızlık tedavisinde kullanılır.
  • E vitamini, manganez, çinko, bakır, aminoasit ve gamma linolenik asit yönünden çok zengindir.
  • Kanser tedavisinde kullanılır. Bu konu üzerine araştırmalar devam etmektedir.
  • Alerjik reaksiyonlara karşı vücudunuzu korur, bağışıklık sisteminizi güçlendirir, hastalıklara daha az yakalanmanızı sağlar.
  • Spirulina nasıl tüketilir ve kullanılır? Nerelerde satılır?

Hap şeklinde satılanlarını günlük gıda takviyesi olarak tüketebilirsiniz. Özellikle demir eksikliğiniz varsa, bitkisel protein tüketme konusunda zorlanıyorsanız spirulina bu konuda birebir. Toz halinde satılanları smoothielerinize, smoothie bowllarınıza, tatlılara, çayınıza ilave edebilir ve o şekilde tüketebilirsiniz.

Yine toz halinde satılanlarından maske yaparak yüzünüze sürebilir ve cildinizin arınıp temizlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Aktarlardan, eczanelerden ve organik ürünlerin satışının bulunduğu internet sitelerinden spirulinaya ulaşabilirsiniz.
Bu tür ürünlere alerjiniz olabilir. Bu nedenle tüketmeden önce mutlaka bir doktora danışmaya özen gösterin. Sağlık ve afiyetle kalın.

Önemli Uyarı

Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, reçete niteliği taşımaz. Bir beslenme uzmanı ve/veya diyetisyene danışmadan hiçbir beslenme programını ya da diyeti uygulamamalısınız. Ciddi, kronik bir rahatsızlığı olanların kendi doktorlarına da danışmaları gerektiğini hatırlatalım.