Hemen Her Gün Sokaklarda Gördüğünüz Otların Daha Önce Duymadığınız Hikayeleri
23 Ekim 2018Sokaklara bizden daha fazla hakim olan otlar onlar. Hem de bazıları binlerce kilometre öteden yıllar önce gelip bu sokaklara yerleşmiş durumda.
Bahçesi olanların sıkça koparmalarına rağmen tekrar ortaya çıkan, hemen her gün kaldırım kenarlarında gördüğümüz bu otların hikayelerini Instagram'da açtığı "Sokak Otları" adlı sayfayla bizlere anlatıyor Kerem Ozan Bayraktar.
Marmara Üniversitesi Resim Bölümü mezunu olan Bayraktar, Yeşil Gazete'de yayınlanan röportajında sokak otlarına nasıl ilgi duymaya başladığını şöyle anlatıyor; "Sonuç olarak ilgi alanlarım, akademik ve sanatsal çalışmalarım ve çevremdeki insanlarla birlikte bu proje kendiliğinden doğdu. Geçmiş yıllarda çektiğim fotoğrafları tarayarak, bu hangi bitkiymiş, neden burada büyüyor gibi sorularla başladım. Bitkileri tanırken, çevreyle ilişkilerini kavramayı ilk sıraya koydum. Henüz hâlâ işin başındayım ve nasıl şekil alacağını ben de bilmiyorum. Küçük notlarımı Instagram’da paylaşarak bir yerden kamusallaştırmak istedim."
O halde tüm merak edenler için aslında çok yakından tanıdığımızı sandığımız ama hiç tanımadığımız sokak otlarının Kerem Ozan Bayraktar'ın Instagram hesabından seçmelerle hikayelerine.
1. Sinirotu
"İstilacı bitkilerin bir kısmı tıpkı hastalıklar gibi kazara başka kıtalara taşınır. Avrupalılar Amerika Kıtası'na geldiklerinde, atlarının toynaklarındaki çamurda büyük ihtimalle sinir otu (Plantago major) tohumları bulunuyordu. Avrupalıların yerleşimlerinin çevresindeki tahribata uğramış arazilerde yetiştiği için Amerikan yerlileri bu bitkiye “beyaz adamın ayağı” adını koydu. Avrupalılar nereye gitse bitki de orada bitiyordu. Yerliler bu bitkiye daha sonra başka bir isim daha verdi: “Yaşam ilacı”. Plantago major, hem tıbbi özellikleri hem de besin içeriği açısından güçlü biyolojik etkilere sahip."
2. Çoban Süzgeci
"Bitki olunca "az kenara geçeyim" demeniz yıllar alabilir. Bu yüzden kaynaklar için olduğunuz yerden mücadele etmeniz gerekiyor. Kahve ile aynı aileden gelen çoban süzgeci (Galium aparine) çengelli trikomları sayesinde diğer bitkilere tutanarak ışığa doğru yükselebiliyor. Bu bitkinin tohumları da çengelli. Bu yüzden hayvan tüylerine tutunup uzaklara taşınabiliyor. Çoban süzgeci yemeyi çok seven kazlar muhtemelen taşınmasına da yardım ediyor.?"
3. Yabani Darı
"Çimen dediğimizde aslında insan ve diğer birçok tür için en önemli bitkiyi, dinozorlar çağından beri yeryüzünde hüküm süren, dünya üzerindeki en yaygın aile olan Buğdaygilleri (Poaceae) kastediyoruz. Setaria viridis, setaria verticillata ve setaria faberi şehirlerde görülen en yaygın türler. Setaria viridis, darının yabani atası. Bu üç tür aynı zamanda tarım için en zararlı bitkilerin başında geliyor. Bazı gruplar tarım ilaçlarına karşı da bağışıklık geliştirmiş."
4. Tuba Ağacı
Ailanthus hakkında çok fazla notum var. Gelmiş geçmiş en büyük istilacılardan birisi. Şimdilik bu güzel alıntı: ????????????
"Brooklyn’de yetişen bir ağaç vardır. Kimileri buna tuba ağacı derler. Tohumları nereye düşerse düşsün, oradan gökyüzüne erişmeye çalışan bir ağaç biter. Çevresi tahta perdeli arsalarda ve bakımsız süprüntü kümelerinin arasında büyür. Bodrum pencerelerinin parmaklıklarının arasından çıkar... Çimentoda yetişen tek ağaç odur. Kolayca yetişip serpilir... Güneşsiz, susuz, adeta topraksız yaşar. Bir bakıma güzel bile sayılabilir ama yazık ki insanı bıktıracak kadar çok sayıda yetişir."
—?A Tree Grows in Brooklyn, 1943, Betty Smith"?????????
5. Horoz Kuyruğu
"Kovboy filmlerinde rüzgarda dönerek giden çalı vardır ya. Ona "tumbleweed" deniyor. Amaranth ailesi uygun ortamlarda tumbleweedlere dönüşebiliyor. Bu bitkilerin şehirlerde de görülmesini bir tür kuraklık işareti olarak okumak hatalı değil çünkü susuzluğa karşı çok büyük toleransları var.
--
Bu aile ayrıca besin değeri yüksek ve tahıl olarak da yetiştirilebilen bitkileri de barındırıyor. İspanyol'lar gelmeden önce Aztek'ler besin ihtiyacının çok büyük bir bölümünü bu bitkilerden karşılıyormuş. Buna karşın küresel tarım sektörü oldukça az sayıda bitkiyle sınırlı olduğundan biz bu bitkilerin çoğunu bilmiyoruz. Resimde görülen amaranthus retroflexus'un da tohumları yenebilmesine karşın yol açtığı ekonomik ve ekolojik tahribatlar nedeniyle çoğu ülkede zararlı bitkiler kategorisinde. --
Bu tür amarnthlara "pigweed" de deniyor. Bu terim domuzların yiyebileceği otlar için kullanılıyor."
6. İt Üzümü
"#İtÜzümü ya da #KöpekÜzümü, tanıdık olduğumuz #Solanaceae (????????) ailesinden çok değişik varyasyonları olan bir bitki.?
Olgunlaşmamış meyveleri çiftlik hayvanları ve insanlar için #zehirli. Bu durum tarih öncesi çağlardan beri insanların özellikle de #kıtlık zamanlarında bu bitkiyle beslenmesine engel olmamış. (Aslına bakarsanız bitkinin savunma mekanizmasının bir parçası olan #Solanin isimli bu zehir olgunlaşmamış patateste de var. )Türkiye ve Yunanistan'da it üzümünün yapraklarına #istifno deniyor ve haşlanarak salatası yapılıyor. ?
Bu bitkinin çok güçlü bir #metal toleransı var. Bu yüzden kirlenmiş toprakların iyileştirilmesinde ucuz yollu çözümler sunabileceğine dair araştırmalar mevcut. Buna karşın it üzümü tarım açısından yabani ot kategorisinde; istenmeyen bir bitki."
7. Eşek Marulu
"Londra'nın 1943'de bombalanan alanlarında ilk büyüyen bitkilerden eşek marulunun yetişmediği yer bulmak güç. Tarım alanlarını da sık sık istila eden bu bitkinin rüzgarla kolaylıkla taşınan hafif tohumları tüm dünyayı fethetmesine neden olmuş. Papatya ailesine mensup. Genç yapraklarını insanlar ve tavşanlar salatalarında kullanıyor."
8. Nakkaş Sarmaşığı
"Apartmanımın kapısında rastladığım bu tatlı bitkinin adı nakkaşsarmaşığı Latince adı cymbalariamuralis olan bu bitki özel bir üreme taktiğine sahip. Çiçeği önce ışığa doğru büyüyor, döllenmeden sonra ise ışığın tersi istikametine yöneliyor. Böylece tohumlar, filizlenlenmeye daha elverişli olan gölgelik kayaların arasında yetişiyorlar."
9. Ekşi Yonca
"Yonca'ya benzemesine rağmen ekşi yonca tamamen farklı bir bitki. (Bu resimde görülen oxaliscorniculata) Yoncanın yaprakları oval olurken ekşi yoncalarınkiler genelde kalp şekline benzer oluyor. Bu ailenin mor renkli bir türü (oxalistriangularis) süs için yetiştiriliyor, çiçekcilerde sık sık rastlamak mümkün. Ekşi denmesinin sebebi de oksalikasit diye ekşi bir tadı olan bir asit barındırmaları. C vitamini yönünden zengin bir bitki ve yapraklarının (sokaktakilerden değil!) çayı yapılıyor. Bu bitki de burada paylaştığım bir çok bitki gibi yabani ot kategorisinde. Bir başka özelliği ise yapraklarının açısının gün içinde ışığa göre hızlı bir biçimde değişmesi."
10. Boz Sırça Otu
"Parietaria ailesinin bu üyelerine genelde gölge ve nemli yerlerde rastlıyorum. Boz sırç aotu ve duvar fesleğeni diye birbirlerine çok benzeyen iki türü çok yaygın. Polenleri yüksek seviyede alerjik."
11. Ve Nevruz Otu
"Aslanağzını andıran nevruz otu (linaria vulgaris) nun çiçekleri kapalı olduğundan, tozlaşma için güçlü bir böceğin çiçeğin alt kısmını açıp içeri girmesi gerekir. Bu nedenle nevruz otunun varlığı şehrin o bölgesinde arıların da gezdiği anlamına gelir. Bu örnekte olduğu gibi bitkilerin üreme biçimlerinden bulundukları çevreye dair bilgiler edinmek mümkündür."
Son olarak Kerem Ozan Bayraktar'ın "Sokak Otları" adlı Instagram sayfasını takip ederek bu istilacı otlar hakkında yeni ve güzide öğrenebilirsiniz: Instagram@Sokak_Otları