Meğerse Ortaköy Roma'ya Bağlıymış: Pizano Pizzeria

Pizza. Savaş zamanında, yokluktan kelli, İtalyan kadınlarının, hamurun üstüne amiyane tabirle ne buldularsa koymaları üzerine ortaya çıkmış; Amerikanların her zaman olduğu gibi milyon çeşidiyle konuya dahil olmasını sağlayan, son yıllarda eve sipariş verme furyasıyla sabah kahvaltısında çay içmek kadar hayatımıza giren bir yiyecek.

Yukarıda sempatik Vikipedi havasında kurduğumuz cümlelerin arasında en önemlisi eve sipariş verme furyası. Evet, eve yemek siparişi vermeye niyetlendiğimizde aklımıza gelen ilk isim pizza oluyor. Üçlü koltuk üstünde, karşımızda dünden kalma bir dizi, 40 kilo dahi olsak göbeğimizin üstünde bira taşıyabilecekmiş gibi hissettiriyor. Gerçek pizza bu değil. En azından denizden gelen rüzgarın ensenize minnak bir titreme bıraktıktan sonra, dilimin üzerindeki mozzarella'ya selam verebilecekken.

Pizano Pizzeria.

"Hadi bu hafta sonu oturmayın evinizde bu güzel havada, kalkın İtalya'ya uçalım" gibi fantastik bir cümle kurdurabilecek kadar Romalı bir pizzacı. Potikare masa örtüleri, 5 bilgisayarlık bir internet kafe açabilecek kadar mekanı ve "Meğerse Ortaköy Roma'ya bağlıymış, vay be" dedirten konsepti; yaptığımız teşbihi, teşbihte hata olmaz kıvamında tutuyor. Tabii Pizano'nun bu övgülere mazhar olmasında içinde bulunduğu Eskibahçe sokağının da büyük etkisi var. Hafızasını unutmuş bir İtalyan, bu sokağı görse, çocukluğunun orada geçtiğini iddia edebilirdi.

Gelelim Pizano'nun fırından çıkanlarına. İlk olarak söyleyebileceğimiz, Pizano'nun muadillerinden iki jalapeno biberi boyutunda farklı olduğu. Şöyle ki menüde pizza dışında bir yemek yok, "Hazır pizzayla tutturmuşken, makarna, salatayla daha çok kazanalım" dememişler. Sanki bu iyi bir şey.

Peki ne var menüde?

28 çeşit pizza var. Menüye bakınca öyle kalıyorsunuz. Hangi birini seçeceğinizi şaşırıyorsunuz. Lüksün böyle bir dezavantajı vardır hep. Ne yiyeceğine, ne içeceğine, hangi evi alacağına, hangi arabaya bineceğine karar veremezsin hemen. Her zaman bu lükse alışık olmadığımızdan, birkaç dakika keyfini yaşadık bu durumun. Sonra Solo Carne ve Margharita ile son verdik.

O kadar çeşit pizza varken, Margharita seçmek vizyon fakirliği gibi gelebilir, gelmesin. Daha çok Margharita'yı güzel yapan, bütün pizzaları güzel yapar öngörüsünden. Eğer öngörümüz doğruysa, malzemelerini beğendiğiniz istediğiniz pizzayı seçebilirsiniz. Kaldı ki diğer tercihimiz domates sosu, mozzarella peyniri, sucuk, dana jambon, dana bonfile, jalapeno biber eşliğinde masaya gelen Solo Carne de bunu kanıtlıyor.

Her zamanki gibi fiyatlardan haber vermeden geçmeyelim ve kısa keselim: Şu ana kadar pizza yediğiniz herhangi bir yerden daha fazla para vermiyorsunuz.

Pizzano Pizzeria'nın haritasını aşağıya iliştirdik.

Bu hafta sonu gidin.

Not: "Yok ben illa eve sipariş vermek istiyorum" diyenleri şöyle alabiliriz.