Yemek.com

Usta İşi Mangal Yapmanın 9 Püf Noktası

3 Ağustos 2014

Eskilerin bir lafı vardır: Askere gitmeyen ve mangal yapmayı bilmeyen adama kız verilmez.

Eskilerin ne denli haklı olduğunu yine onlara bırakalım ama mangalda yapılan etin lezzeti ve bu lezzetin mangalın başındaki şefe bağlı olduğu tartışılmaz.

Evet, hepimiz en azından mangal başında işinin ehli bir şef sayılırız, en azından olmalıyız. Sonuçta mangal yapmak bir Türk genidir.

Neyse eti yakmadan püf noktalarına geçelim; hali hazırda mangal konusunda uzmanlıkları olan okuyucularımızdan da bize destek olmalarını, varsa notlara ekleme yapmalarını isteyelim.

Rüzgârın yönü, sofranın yeri

Artık neredeyse evlerin salonlarına kadar girecek mangalın çaresiz kaldığı tek dış etken rüzgârdır. Mümkünse rüzgarsız bir gün seçilmeli. Eğer “Mangaldan dönenin maşası kırılsın” denilmişse mangalı, rüzgarın kömür tozlarını ete yapıştırmayacak konumda tutmak gerekir. Ayrıca sofraya yakın mangal, küçük boylu zehirlenme riski ve baca gibi kokan kıyafetlerden başka bir şey getirmez. Mangal, sofraya 3-5 metre arasında tutulmalıdır.

Sentetik tutuşturucu = Tüplü mangal

Eğer o mangalın başına geçilmişse ve “Mangaldan anlarım” denilmişse sentetik tutuşturucu, benzin ya da gazyağı kullanarak mangal yakmak, tüplü mangal kullanmakla eşdeğerdir. Tabii ki tüplü mangalla da et pişirilir ama malumunuz aynı lezzeti vermez. O yüzden “Ortamlarda odunla yakıyorum dersin ne olacak ki?” demek olmaz.

Köz olmadan aşk olmaz

Çok da açıklama yapmaya gerek yok. Aslında ilk emir, kömürün rengi gitmeden; közleşmeden ızgaraya et koyulmaması gerektiğidir.

Ne yağlı ne yağsız bu et inan dumansız

Dünyada yapılan son şeymiş gibi mangal yaksanız da etin lezzetinin bir kısmı seçimiyle alakalıdır. Çok yağlı et ateşin yağlanmasına ve etin zehirlemesine sebep olabilir. Yağsız et de kendi yağından yoksun pişeceği için mükemmel lezzetten uzak ve kuru olur.

Lezzet elin siyahında saklı

Mangalın başına yanlışlıkla geçilmiş hissiyatı vermek ya da “Keşke gelmeden bir iki ıslak hamburger falan alsaydık” dedirtmek istiyorsanız en fiyakalısından bir eldiven takın. Eldiven, acemiler içindir. Yeri geldiğinde ateşi tutmalı, sofraya elin bir kısmı siyah oturmalısınız.

Limon ve soğan desteğe geliyor

Mükemmel lezzete ulaşmak için küçük desteklere ihtiyaç her zaman var. Eğer etin ızgaraya yapışmasını istemiyorsanız, bir büyük baş soğanı ikiye bölün ve suyunu ızgaraya sürün. Izgara böylece temizlenmiş de olacak. Bir de ete hoş bir koku kazandırmak istiyorsanız limon kabuğunu et pişmeden birkaç dakika önce ateşe atın.

”Önümüzdeki mangallara bakalım”

Bir sonraki mangal keyfi için ızgarayı mutlaka ve mutlaka temizleyin. Bakın mutlaka diyoruz.

Bir pişmiş aşa bir mangala su katılmaz

Mangalın ‘raconlarından’ biri de et pişirildikten sonra ateşin kendi kendine küllenmeye bırakılarak söndürülmesi gerekliliğidir.

Bonus: Ehl-i keyfinden güzel

Mangalın en yakın arkadaşı rakıdır. Sır değil. Mangal şefi etleri pişirirken kadehinden yudumlar. Bu da sır değil. Rakının ateşin yanında soğumaması için ehl-i keyfi bilmek sırdır. Duyuralım.

Not: Ehl-i keyf, rakının buz katılarak görece deforme olmasını engelleyen, ortasında bardak koyulabilecek bir alan olan ve çevresinde buzlardan oluşan daire şeklinde bir düzenek bulunduran mucizevi bir aparattır.