Yemek.com

Kesilen Dut Ağacını Sofra Bezine Sarıp Belediyeye Götüren Melahat Teyze

17 Temmuz 2017

Bugün size güzel yürekli bir teyzeden ve onun haklı mücadelesinden bahsedeceğiz.

Isparta'da yaşayan 71 yaşındaki Melahat Peker.

Melahat Teyze'yi gözyaşlarına boğan olay ise çocuğu gibi baktığı dut ağacının belediye tarafından kesilmesi oluyor. O ise buna sessiz kalamıyor ve ağacı sofra bezine sardığı gibi belediyeye hesap sormaya gidiyor.

Olayın detaylarına şöyle buyurun.

Yeşillik olsun, çocuklar meyvelerinden yesin diye dikilen bir dut ağacı...

Isparta'da yaşayan Melahat Teyze "yeşillik olsun, çocuklar meyvelerinden yesin" diye geçtiğimiz Mart ayında evinin önüne beş elma, bir dut fidanı dikiyor. Fidanlar büyüyor, açıyor ancak komşusu ağaçlar yolu kapatıyor diye belediyeye şikayette bulunuyor.

Şikayet Melahat Teyze'ye bildiriliyor ve güzel teyzemiz kendi elleriyle istemeden elma ağaçlarını kesiyor ama belediyeden tek bir ricada bulunuyor; o da dut ağacının kalması.

Ancak belediye görevlileri onun evde olmadığı bir gün gelerek dut ağacını da kesiyor.

“Ben bu fidana çocuk gibi baktım. Bir ağacı sığdıramadılar"

Melahat Teyze çocuğu gibi baktığı dut ağacının kesildiğini görünce çok üzülüyor ve belediyeyle irtibata geçerek ağacın kendisine teslim edilmesini istiyor. 2 metrelik ağacı alan teyze, onu sofra bezine sarıyor ve sırtına yükleyerek belediyenin yolunu tutuyor.

Beş dakika kadar belediye başkanıyla görüşen Melahat Teyze odadan çıktıktan sonra ise yüreğimizi dağlayan şu sözleri söylüyor:

“Ben bu fidana çocuk gibi baktım. Bir ağacı sığdıramadılar. Başkan ‘haberim yok’ deyip işin içinden sıyrıldı. Ağzımın orucu ile Ramazan ayında kaç kez geldim, görüşemedim. ‘Şurada yeşillik olsun gelen giden çoluk çocuk yesin’ diye dikmiştim. Kime ne zararı vardı? Belediye kendisi kaldırımlara ağaç dikmiyor mu?”

"Kim kestiyse bu ağaç kadar ömrü olmasın"

Zabıta müdürü ise şikayet üzerine ağacı kestiklerini ve mevzuat gereği yaptıklarının doğru olduğunu savunsa da gözleri yaşlı Melahat Teyze hala çok üzgün ve çok kızgın.

Son sözü gene ona bırakalım:

"Ben ağaç dikerken çevre güzelleşsin, bir gölgelik olsun istedim. Komşum kaldırıma beton yapılması için belediyeye müracaat etmiş, ağaçlar var ‘kesilsin’ demiş. Bana 2 kez zabıta geldi. 5 ağacı kendi ellerimle kestim. ‘Bari bu dut ağacı kalsın’ diye rica ettim. Başkanla da görüşmek istedim ama saatlerce odasının önünde bekledim gelmedi. Ne zaman geldilerse hemen kesmiş ağacı da almış götürmüşler. ‘O ağaç buraya gelecek’ dedim kesilen ağacı getirttim. Belediye başkanına götürüp onun ayaklarının ucuna dikeceğim. Kim kestiyse bu ağaç kadar ömrü olmasın.”

Kaynak: hurriyet.com.tr