Tarih böyle kaygısızlık, böyle vurdumduymazlık, böyle zalimlik görmedi. Bir insanın hevesle beklediği, yanına çaylar demleyip portakal suları hazırladığı sandviçe bu yapılamaz. Kabul edilemez. Teklif dahi edilemez.
Eyyyy bu sandviçlerde emeği olanlar... Yaptığınız pilavın altı yansın. Pişirdiğiniz etin içi çiğ kalsın. Aldığınız karpuz ham çıksın. Yoğurdunuz mayalanmasın. Çayınız demlenmesin. Kahveniz köpürmesin.
Biraz olsun rahatladık.
Ama yine de hepsine laflar hazırladık.
Karidesi bile dünyaya geldiğine pişman eden.
Ekmekten bayat yeşilliği sandviçin içine koymayı başaran.
Belgede sahtecilikten tutuklanması gereken.
Sadece kahvaltı değil öğle yemeği de verilmemesi gereken.
Hayır vicdansız yumurtanın sarısını bari koyaydın denmesi gereken.
Banyoda kış günü kalın çorapla ıslak terliğe basması gereken.
Ağzına boş eldivenle vurmak suretiyle örselenmesi gereken.
YUH ARTIK AMA YA.
Zorla çarşı pazar gezdirilmesi gereken.
Gidiş yolundan az da olsa puan kazanması gereken.
Salata yapaydın vicdansız diyerek ezilmesi gereken.
Tavuk tavuk olalı böyle zulüm görmeyen.
Dolandırıcılık suçundan acilen tutuklanması gereken.
Yaratıcı saçmalık konusunda ödül alması gereken.
Yumurtaya hayatı boyunca yapılan en büyük hakareti gerçekleştiren.
6 ay boyunca bir fırında ücretsiz olarak çalışması gereken.
Hayatının geri kalanında yalnızca kaşar yemesi gereken.
