5 Maddede Tiroide Bağlı Ciddi Bir Sorun Olan Haşimato Hastalığı ve AIP Diyeti
4 Ekim 2017Hastalıklardan söz etmek her zaman için tatsız bir durum biliyoruz ama onları tanımadan, onlara karşı neler yapabileceğimizi de öğrenmeden olmaz.
Bugün, umuyoruz ki daha önce adını duymanız gereken bir olay yaşamadığınız sinsi bir hastalıktan söz edeceğiz, haşimato hastalığından.
Türk Dil Kurumu'nun "tiroit" olarak söz ettiği, halk arasındaysa daha çok "tiroid" olarak andığımız, gırtlağımızın hemen ön tarafında yer eden bir bezin başına gelen bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı bu.
Onu tanımak, haşimato hastalığı nedir, belirtileri nelerdir öğrenmek gerek dedik, bir haşimato hastası nasıl beslenmeli, son zamanlarda moda haline gelen haşimato diyeti ya da AIP diyeti nedir bilmeyen kalmasın istedik.
Buyurunuz, haşimato hastalığını tüm yönleriyle tanıyalım, ona karşı yapabileceğimiz bir şey var mı, bir bir öğrenelim.
Bu konuda herkes bilinçlenmeli: Haşimato hastalığı nedir, haşimato tiroidi neden olur?
Haşimato hastalığı, en basit haliyle bağışıklık sistemimizin tiroit bezini yok etme çabalarıyla ortaya çıkan ciddi bir bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır, diyebiliriz. Bağışıklık sisteminin tiroit bezine düşmanca davranmasına neden olan bu hastalık genelde hemen fark edilememesi nedeniyle de ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Tiroit bezinin bağışıklık sistemi tarafından "zararlı bir yabancı" gibi tanınmasına neden olan bu hastalığın kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla görüldüğü de söyleniyor.
Japon bir bilim insanı olan Akira Haşimato'nun 1912 yılında keşfettiği bu sorun, adını da tahmin ettiğiniz gibi bu bilim insanından alıyor. Haşimato hastalığının en önemli sonuçları arasında hipotiroide neden olması gösteriliyor.
Hastalığın seyri nasıl oluyor derseniz, bağışıklık sistemi tarafından yabancı olarak algılanan tiroit bezini yok etmek için vücut, çok miktarda antikor üretiyor. Bu antikorlar da doğruca tiroit bezine giderek buradaki hücreleri tahrip etmeye başlıyor. Yavaş yavaş zarar görmeye başlayan tiroit bezi de zaman içinde düzenli bir şekilde çalışamamaya, yeterli hormonu üretememeye başlıyor. İşte bu hormon azlığı da tiroit yetmezliğine dönüşüyor.
Haşimato hastalığının kesin bir tedavi yöntemiyse henüz bulunabilmiş değil. Bu nedenle birçok haşimato hastası ömürleri boyunca ilaç kullanarak yaşıyor, düzenli olarak doktor kontrolüne gidiyor. Özellikle haşimato hastası olan kadınların hamilelik süreçlerini planlamadan doğuma kadar doktorları eşliğinde düzgün bir şekilde planlaması büyük önem taşıyor.
Kendinize kulak verin: Haşimato hastalığının belirtileri nelerdir?
Haşimato hastalığı nedir öğrendikten sonra kendinizde bu hastalığın olup olmadığına dair endişelere kapıldıysanız şu an en merak ettiğiniz konu "Haşimato hastalığının belirtileri" olabilir. Ancak baştan söyleyelim, haşimato hastalığının klinik olarak saptanabilmiş kesin bir belirtisi yok.
Bu hastalığa sahip olanlardaysa genel olarak görülen belirtiler şöyle: Üşüme, cilt kuruluğu, sürekli kilo alma, sürekli ve aşırı bir yorgunluk hali, unutkanlık, yüzün çeşitli bölümlerinde oluşan şişkinlikler, ses tonunda meydana gelebilen değişiklikler, saç dökülmesi, kabızlık ve kramplar.
Ancak söylediğimiz gibi bu belirtilerden biri, birkaçı ya da hepsi sizde varsa bu siz kesinlikle haşimato hastalığına sahipsiniz demek değil. Çünkü bu belirtiler diğer birçok hastalıkta da görülebilen sorunlardan fark edebileceğiniz gibi. İşte en başta söylediğimiz gibi haşimato hastalığının erken teşhis edilememesinin nedenlerinden biri de bu.
Bu yüzden eğer yukarıda saydığımız belirtiler sizde de varsa hiç aksatmadan en yakın zamanda doktora gitmeli, nasıl bir sorunla karşı karşıya olduğunuzu öğrenmeli ve buna göre hareket etmeye başlamalısınız.
Dikkat dikkat: Haşimato hastaları nasıl beslenmeli?
Geldik son zamanlarda çokça konuşulan kısma: Haşimato hastaları nasıl beslenmeli?
Belki sizin de daha önce karşınıza haşimato diyeti ya da AIP diyeti gibi isimler çıkmıştır, dedik ya bu aralar pek bir moda olmaya başladı sağlık için hazırlanan özel beslenme programları, diyetler...
Peki, gerçekten beslenme düzeninizde yapacağınız değişikliklerin haşimato hastalığına bir faydası olur mu dersiniz?
Her şeyden önce hiçbir beslenme şeklinin böyle ciddi bir hastalığın "kesin tedavisi" olmayacağını bilmelisiniz. Beslenme şeklinizde yapacağınız değişiklikler ancak hastalığınızın seyri üzerinde olumlu etkiler yaratabilir ama hastalığı yok etmez.
Ama her hastalıkta olduğu gibi haşimato hastalığında da sağlıklı beslenmek büyük önem taşıyor. Bu nedenle uzmanlar, haşimato hastalarının da sağlıklı beslenmesi gereken her insanda olduğu gibi salam, sosis, sucuk gibi her türlü işlenmiş gıdadan uzak durması gerektiğini söylüyor.
Aynı şekilde tedavi için kullanılan ilaçların emilimini bozacak süt ve yoğurt gibi ürünlere, kepekli yiyeceklere karşı da mesafeli durmak, en azından ilaç alındıktan sonra en az 1-2 saat boyunca yememek gerektiği de biliniyor.
Çeşitli kaynaklarda tuz tüketiminin kısıtlanması gerektiği, hatta iyodun bu hastalığı tetiklediği söylense de aslında bu yönde bilimsel bir çalışma bulunmuyor. Bu nedenle her hastanın ne kadar tuz tüketmesi gerektiğiyle ilgili mutlaka doktoruna danışması en doğrusu sayılıyor.
Gelelim bu hastalığa iyi geldiği iddia edilen diyetlere, beslenme düzenlerine...
Adını duyup da ne olduğunu bilmeyenlere: AIP diyeti nedir?
Öncelikle AIP (auto-immune protocol) diyetinin, zayıflamak için değil sağlığa katkıda bulunmak için yapılan bir diyet olduğunu, özellikle bağışıklık sistemini ve zarar gören bağırsak florasını düzenlemek için kullanıldığını söyleyelim ve bu AIP diyeti nedir, nasıl yapılır birlikte öğrenelim.
AIP diyeti, aslında birçoğumuzun günlük beslenmesinin bir parçası haline gelen birçok yiyeceği içermiyor. Bu nedenle ilk bakışta oldukça katı ve uygulanamaz gibi gözüküyor.
Yasaklılar listesinin kabarık olduğu bu diyette neler yenebilir, neler yiyemez diyenleri hemen böyle alabiliriz.
AIP diyetinde hangi yiyecekler yasak: Rafine şeker, çikolata, mısır şurubu gibi şekerli gıdalar, muz ve ananas gibi yüksek glisemik indeksi olduğu bilinen meyveler ve kuru meyveler, pirinç, bulgur, buğday, arpa gibi birçok tahıl, baklagillerin birçoğu, evlerimizden pek eksik olmayan domates, biber, patlıcan, patates gibi sebzeler, kuru yemişler ve çekirdekler, süt, süt ürünleri, yumurta, mantar, kahve, alkollü içecekler ve gluten içeren her türlü içecek, yiyecek ve sos...
Yasaklı listesinin alabildiğine uzayıp gittiği diyette "Geriye ne kaldı da ne yiyeceğiz ki?" diye düşünüyorsanız onu da hemen açıklayalım.
AIP diyetinde neler yeniyor: Havuç, kabak, pırasa, marul, ıspanak ve yer elması gibi birçok sebze, kombu çayı, balık eti, kırmızı et, tavuk eti, elma, armut, portakal gibi düşük glisemik indeksli meyveler, Hindistan cevizinin yağından sütüne her şeyi, baharatların birçoğu ve zeytin...
Bu diyetler işe yarıyor mu derseniz: Haşimato hastalığında beslenmenin önemi
Başında da söylediğimiz gibi haşimato hastalığına faydası olduğu iddia edilen diyetler, oldukça zorlu diyetler. Üstelik bu diyetler vücudunuzun birçok yiyecekten ve dolayısıyla onlardan alacakları yararlı maddelerden uzak durmasını gerektirdiğinden mutlaka doktorunuza danışarak uygulayıp uygulamayacağınıza karar vermeniz gerekiyor.
Ve diyetlerin hiçbiri haşimato hastalığına kesin bir çözüm değil, aksine ancak ve ancak destekleyici bir etki olabiliyor. Üstelik bu konuda uyarılarda bulunan bazı uzmanlar, böyle diyetlerin haşimato hastaları için bilimsel olarak kanıtlanmış ciddi bir yararı olmadığının da altını çiziyor, biz de uyarmış olalım.
Son olarak söylemeden geçmek olmaz, haşimato hastalarının doktorlarının tavsiye ettiği ilaçları düzenli olarak kullanmayı unutmamaları ve haşimato hastalığı nedeniyle kullanılan ilaçları herhangi bir ilaçla aynı anda almamaları (öksürük şurubu gibi basit ilaç ve şuruplar bile olsa) büyük önem taşıyan konuların başında geliyor.
Önemli bir not: Siz, siz olun başkalarından duyduğunuz hiçbir diyeti, hastalığınızı takip etmekte olan doktorunuza danışmadan uygulamaya başlamayın, vücudunuzu zorlayıp sağlığınızı daha büyük tehlikelere atmayın, aman diyelim.
Sağlık ihmale gelmez.
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, reçete niteliği taşımaz. Bir beslenme uzmanı ve/veya diyetisyene danışmadan hiçbir beslenme programını ya da diyeti uygulamamalısınız. Ciddi, kronik bir rahatsızlığı olanların kendi doktorlarına da danışmaları gerektiğini hatırlatalım.