Elazığ'da İhtiyaç Sahiplerini Ücretsiz Doyuran 70 Yıllık Gelenek: Fakir Masası
7 Ağustos 2017Bugün "Ülkede güzel şeyler de oluyor" dedirten bir haberle karşınızdayız.
Elazığ'a gidiyoruz ve onların insanın içini ısıtan, keşke tüm ülkeye yayılsa dediğimiz bir geleneğinden bahsetmek istiyoruz: Fakir masası.
Nedir bu fakir masası diyenler için detaylar aşağıda.
70 yıllık güzeller güzeli bir gelenek
Her şey 70 yıl önce Elazığlı lokantıcıların bir araya gelip ihtiyaç sahiplerine nasıl yardımcı olabileceklerini düşünmeleriyle başlıyor. Böylelikle karnı acıkan fakat parası olmayan ihtiyaç sahiplerinin lokantalarda ücretsiz yemek yemelerine imkan sağlayan "fakir masası" fikri ortaya çıkıyor ve o günden bugüne hiç ara vermeden devam ediyor.
Kısacası Elazığ'ın Karakoçan ilçesindeki lokantalarda ihtiyaç sahipleri lokantalara giderek kendileri için ayrılan masada yemek yedikten sonra hiçbir ücret ödemeden oradan ayrılabiliyorlar.
Her lokantada günde ortalama 20 ihtiyaç sahibinin karnı ücretsiz doyuyor
Elazığ'da bu güzel uygulamaya katılan lokantalar bunu ihtiyaç sahiplerinin gururlarını incitmeden yapmaya dikkat ettiklerini, günde ortalama 20 kişiyi bu şekilde ağırladıklarını, onlar gelmese bile yoldan geçen yoksulları görüp yemeğe davet ettiklerini söylüyor. Şimdi son sözü bu güzel kalpli lokanta sahiplerine bırakalım...
Bu geleneği kendinden önceki büyüklerinden devraldığını söyleyen ve 35 senedir devam ettirdiğini söyleyen işletmeci Mehmet Öztürk şöyle diyor mesela:
"Hem ilçemizden hem de dışarıdan gelen yoksullar var. Gelen kişi ’Fakirim, param yok, yemek verir misiniz?’ derse, ’Başımızın üstünde yerin var’ deyip yemek veriyoruz. Birinci masamızı fakirlerimize ayırdık. Günde 20 kişi gelip yemeğini yiyor. Dua alıyoruz, bize tek kalan şey de budur. İki ölümcül kaza atlattım, ikisinde de tırnağım bile kanamadı. Trilyon lira da kazansam fakir fukaraya verdiğim kadar beni mutlu etmiyor. Benim için en büyük kazanç bu."
"Yoldan geçen yoksulu çağırıp, yemek ikram ediyoruz. Yemeğini yiyip, teşekkür edip gidiyor"
Başka bir lokanta sahibi Ramazan Ayetem ise şu sözlerle bu geleneğin önemine vurgu yapıyor:
"İhtiyacı bulunan halinden belli oluyor. Bazen biz de yoldan geçen yoksulu çağırıp, yemek ikram ediyoruz. Yemeğini yiyip, teşekkür edip gidiyor. Bu lokantayı 50 yıl amcam işletti, 20 yıldır da ben işletiyorum. Bu gelenek devam ediyor. Seve seve yardım ediyoruz. Yolda kalan, ihtiyacı olan herkese yemek veriyoruz. Bunu çocuklarımıza da anlatıyoruz. ’Kapınıza geleni geri göndermeyin’ diyoruz."
İyi ki varsınız güzel insanlar!
Kaynak: t24.com.tr