Yalnızca Doğum Günü Pastasının Yanında Limonata İçenlerin Bildiği 15 Nostaljik Gerçek
14 Temmuz 2016Şu an yaptığımız şeyi bırakıp çocukluk albümlerimizi karıştırmaya başlasak, göreceğimiz üçüncü fotoğraf muhtemelen bir doğum günü pastasının arkasında sıralanmış insanlar ve pastasının yanında duran limonata olacaktır. O limonata ki güzel günlerin, mutlu hikayelerin yüzde tebessüm bıraktıran anıların bir bardakta toplanmış halidir.
O pastanın yanında limonata içenler bilir...
Sabah uğruna kalkılacak en güzel şey bir çizgi filmdi
Elde bir dilim ekmekle koca mahalle baştan aşağı koşulabilirdi
Ramazan kışa denk gelirdi, son dersin yarısı işlenmezdi
Her yerde internet yoktu, televizyona sorular sorulurdu
Dünyanın en güzel yarış pisti, bir halının kenarıydı
Üstünde kamera yoktu belki ama o zaman da drone vardı
Beyaz bir kağıdın üstüne "m" çizince martı oluyordu
Pasta yoksa iki bisküvi arasına lokum konulurdu, daha güzel olurdu
O zaman da "Versene bir nasıl çıkmışım bakayım" denirdi
Evin en küçüğünün görevi, sofra toplandıktan sonra mutfaktan gırgırı getirmekti
Bittiğine en çok üzülünen şey, Walkman'in piliydi
Bazı oyunları oynamadan önce ne kadar çok istediğini göstermen gerekirdi
"Saklambaç oynamak isteyen elime mum diksin"
Babaanne evinde yüz kiloluk yorgan altından horozlu saatin sesi duyulurdu
Köfte ve patatesin tadı hiçbir zaman o kadar lezzetli olamadı
Doksanlar, seksenler ya da ikibinli yılların başı fark etmez... Şu an ülkedeki herkesin aynı anda özlediği yegane şey limonatayla pasta yediğimiz günler. Sanki her şey daha güzeldi, daha samimiydi.