İlk 10 dakika içinde: Modumuzu yükseltiyor ve bizi canlandırıyor
Çikolatanın içinde bulunan triptofan, serotonin üretimine yardımcı oluyor. Bu da kendimizi daha mutlu, daha enerjik, daha hayat dolu hissetmemiz demek.
Beynin kan tedariğine yardımcı oluyor ve kan damarlarını genişletiyor
Bu da tam olarak zihinsel aktiviteler için ihtiyaç duyduğumuz şey.
Kan basıncını düşürüyor
Çikolatanın damar genişletici özelliği, kan basıncını düşürmesini de sağlıyor.
Diş sağlığımızı koruyor
Çikolatanın içindeki kakao yağı dişleri bir koruyucu film gibi örterek bakterilerin üremesine engel oluyor.
Birkaç gün sonra: Endişe seviyemizi düşürüyor
Kakaonun stres hormonlarının seviyesini düşürdüğü biliniyor zira. Kendimizi daha rahatlamış ve mutlu hissetmemiz bu yüzden.
Düzenli tüketildiğinde: Kalp sağlığı için birebir
Düzenli çikolata tüketimi, kalp hastalıkları riskini azaltıyor.
Kan damarlarını temizliyor
Çikolatanın içindeki flavonoid ve antioksidanlar kan damarlarının temizlenmesine yardımcı oluyor.
Zeka seviyesini yükseltiyor
Çikolatanın içindeki bu flavonoid ve magnezyum oranı aynı zamanda belleğimiz üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Bu yüzden diyabet hastası olmayan 70 yaş üstü insanlar için çikolata oldukça faydalı.
Yaşlanmayı yavaşlatıyor
Erkin kökçeleri (Bir özdeciğe bağlı olsa da kimyasal bir tepkileşim boyunca, ya da geçici olarak bağımsız duruma geçebilen öğecikler kümesi) nötrleştiren antioksidanları içerdiği için yaşlanma sürecini de yavaşlatıyor.
Yeni doğacak bebeklerin geleceğin mutlu bireyleri olmasını sağlıyor
Hamileyken bitter çikolata tüketen annelerin çocukları ileride daha cesur ve daha fazla gülümseyen bireyler oluyor.
Yani kısacası...
Öyleyse hemen şimdi bir çikolata yer miyiz? ;)
Kaynak: Brigtside