Bir Restorana Gittiğinizde Yapmaktan Acilen Vazgeçmeniz Gereken 12 Davranış
29 Temmuz 2016Yemek yemek için bir restorana gidecekseniz sadece karnınızı doyurmaya odaklanıp "Yemek yiyeyim de dünya yansa umrumda olmaz" havalarına girmeyin lütfen. Zira, orada hizmet vermekle görevli arkadaşlarımız sizin bu bencil, hatta zaman zaman ilkelliğe kayan davranışlarınıza katlanmak zorunda değiller aslında.
Evet, siz "Müşteri her zaman haklıdır" mantığına çok hakim olabilir hatta bunu aşırı derecede içselleştirmiş olabilirsiniz. Ancak içten içe siz de farkındasınız ki siz her zaman haklı değilsiniz.
Yediğiniz tüm yemeğe, aldığınız tüm hizmete para veriyor olmanız da bu gerçeği değiştirmez. Sakince kabul edip nasıl davranmamız gerektiğini öğrenelim artık. Biraz saygı, biraz hoşgörü ve çokça empatiyle bu iş çözülür bizce.
Restorana gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unuttuysanız mekanın çalışanlarına bağırmak size boş bir masa olarak dönmez
Kendinizi müthiş önemli bir insan sanabilir, o gün çok modunuzda olduğunuz için krallar/kraliçeler gibi hissedebilir ya da yanınızdaki insanlara hava atmaya çalışıyor olabilirsiniz. Ama üzgünüm, bir restoran çalışanı için rezervasyon yaptırıp da gelmiş diğer konuklardan bir tık geridesiniz.
Rezervasyon yaptırmayı unuttuysanız "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" demek yerine sakince sıra bekleyebilir ya da başka bir mekana gitmeyi deneyebilirsiniz. Sonuçta size rezervasyon yaptırmayan oradaki çalışan değil, yine sizsiniz.
Rezervasyon yaptırmadan gittiğiniz restoranda çalışanlara krallar/kraliçeler gibi davranmanız da durumu değiştirmez
Restorana gidince rezervasyon bilginiz isteniyorsa ve siz yaptırmadıysanız bir anda çalışanlarla yüz göz olmaktan, akrabalık ilişkisi kurup "Bir kıyak yaparsın sen, yaparsın" diye el ense çekmekten, göz kaş yapmaktan da vazgeçin artık.
Sizi güler yüzle karşılayan insanları üzmeyin, zor durumda bırakmayın onları. Özellikle fiziksel bir temasa geçmeyin. bir tabak yemek yemek için ne kendinizi rezil edin ne yanınızdaki konuklarınızı ne de restoran çalışanının bütün bir gününü.
Kalabalık bir grup halinde otururken "düşman çatlatacak" dev kahkahalardan, aşırı gürültü yapmaktan vazgeçin
Evet, yıllardır görmediğiniz lise arkadaşlarınız ya da en samimi dostlarınızla oturuyor, hasret gideriyor olabilirsiniz. Anlatacak bol kahkahalı bir çok anınız, mutlu haberleriniz olabilir. Bir noktaya kadar herkes gürültüye katlanabilir de zaten.
Ancak durumu çok abartırsanız hem yan masalarınızdaki insanlar rahatsız olacak hem de restoran çalışanları zor durumda kalacaktır. Yapmayın, oradaki kimse düşmanınız değil. Bırakın herkes iki kelam konuşsun yanındakiyle, bırakın herkes birbirini duyabilsin. Durduk yere düşman edinmeyin kendinize. YAPMAYIN.
Oturduğunuz masayı sürekli değiştirmeyin, bir milyon kez değiştirebilir miyiz diye darlamayın, sandalye kapmaca oynamıyoruz
Kapalı alanda bunalmış, masanızın yerini hiç beğenmemiş, açık alanda kolu bacağı sineklere yedirmiş ya da soğuktan donmuş olabilirsiniz. Böyle durumlarda elbette masa değişikliği isteyebilirsiniz. Ama bir manzara için ya da sırf yan masa her zaman daha cazip gözüküyor diye beş dakikada bir masa değişikliği talep etmeyin, kendi kafanıza göre tabağı çatalı kapıp koşa koşa yan masalara hiç geçmeyin.
Oturduğunuz masayı satın almayacak, bir ömrü orada geçirmeyeceksiniz, korkmayın. Durduk yere adisyonların karışmasına, garsonların nereye servis yapacağını şaşırıp yemeklerinizi geç ya da yanlış getirmesine neden olmayın. O olunca da atarlanıyorsunuz sonra. O garson size ne dese ne yapsa boş oysa.
Garsonlara ter döktürmek için garip garip sorular sormayın
Evet, yemek seçerken sizinle ilgilenen garsonlardan yardım isteyebilirsiniz. Ama mutfakta yemekleri yapan şef ile size hizmet veren garsonların farklı insanlar olduğunu unutmadan yapın bunu. Yemeğin içindeki zeytinyağının neredeki zeytinlerden yapıldığını sormayın mesela. Bilseniz de bir şey değişmeyecek zaten hayatınızda.
Restoran tuvaletlerini belediye çöplüklerine çevirmeyin
Nasıl olsa ben temizlemeyeceğim mantığıyla mı yapıyorsunuz yoksa içten gelen bir pislik yapma isteği mi bilemiyoruz. Ama koca koca insanlar olarak tuvaletleri nasıl kullanmanız gerektiğini artık bir öğrenin istiyoruz. Peçetelerin çöp dışında her yere atıldığı, sıvı sabunların lavaboların kenarlarından oluk oluk aktığı, klozetlerde görüp görülebilecek en iğrenç manzaraların bırakıldığı tüm restoran tuvaletleri son bulsun istiyoruz artık.
Çalışanlara gereksiz şakalar, el kol hareketleri yapmayın, özel bilgilerini almaya çalışmayın
Masanızla ilgilenen garsondan mutfaktaki şefe dek tüm restoran çalışanlarını ayrı ayrı darlamaya çalışan insanlar da var bu dünyada. Şeften en özel tarifini iki şaka bir komiklikle almaya çalışanı da var mesela, garsonla bodoslama tanışmaya, arkadaş olmaya çalışan da.
Herkes işini yapıyor, size güler yüz göstermeleri de işlerinin bir parçaları, bunu bir kabul edin artık ve ona göre hareket edin. Kimseyi darlamaya hakkınız olmadığı gibi onları darlamaya da hakkınız yok.
Aynı şekilde yan masalarınızdaki insanların yediklerinden yüksek sesle bahsetmeyin
"Garson, bir bak bakalım buraya, ne götürdün o masaya öyle, biz de istiyoruz ondan" gibi cümleleri mümkün olduğunca kurmayın, kuracaksanız da sessiz olun ki ne çevrenizdekiler rahatsız olsun ne de garson mahcup. bir kere garson sizin köleniz değil restoranın çalışanı, yan masanızdakiler de bin yıllık akrabanız değil yabancı. Bunu unutmadan hareket edin.
Bir içecekle masada saatlerce oturmak akıllılık değil, basit bir harekettir, aklınızda bulunsun
Evet, yeteri kadar paranız olmayabilir ve yine de nefis bir restoranda zaman geçirmek istiyor olabilirsiniz. Fakat bunun da bir adabı vardır. Bir sodayla saatlerce oturarak akıllılık etmiyor, sizin masanızla ilgilenen garsonu zor durumda bırakıyorsunuz.
Eğer sipariş etmek istediğiniz şey o restoranda yoksa ısrarcı davranmanız size bir şey kazandırmaz
Ev yemekleri yapan bir restoranda, menüsünde de olmamasına rağmen pizza ya da hamburger yapmaları konusunda ne kadar ısrar ederseniz edin bir sonuç alamazsınız mesela. "Bir pizza da yapamıyor musunuz canım, hemen yaparsınız bence" gibi gaz verme çabalarınız da sonuçsuz kalacaktır, bizden söylemesi. Seviyeyi korumakta fayda var.
Sipariş ettiğiniz yemekte memnun olmadığınız bir şey varsa değiştirmelerini talep edin ancak talebiniz mantık sınırlarını zorlamasın
"Bu peynir çok peynir kokuyor" diye tabağını değiştirmek isteyenler var bu dünyada. Siz onlardan olmayın. Çünkü her geri gönderdiğiniz tabak, garsonundan şefine dalga halinde krize dönüşme potansiyeline sahip.
Acımasız olmayın, dürüst olun. Memnuniyetiniz kadar memnuniyetsizliklerinizi de dile getirebilirsiniz tabii ki ancak o peynirin her zaman peynir kokacağını ve bugüne kadar da hep peynir koktuğunu unutmayın.
Şikayetlerinizi hunharca dile getirmekten çekinmezken memnun olduklarınızı söylemekten özenle kaçmayın
Gittiğiniz restoranda yemeği, ambiyansı, çalışanların tavırlarını ya da çok daha ufak bir şeyi çok beğendiyseniz bunu sizinle ilgilenen restoran çalışanına mutlaka söyleyin. O insanlar her türlü şikayeti duymaya pek alışık ancak konu nefis yaptıkları işlere gelince nedense pek de takdir görmüyor, bir teşekkürler lafını duyamıyorlar. Oysa nasıl da hak ediyorlar.
TÜM RESTORAN ÇALIŞANLARINA KOCAMAN TEŞEKKÜRLERİMİZLE... İyi ki varsınız be!