Yıllık İzinlerden En Az 3 Gün Ayırtacak 14 Şahane Berlin Mekanı
8 Ocak 2016Beni en çok heyecanlandıran şehirlerden birindeyiz şimdi. Berlin’de! Bir Chicago derim, bir de Berlin zaten. İçinizden "Ne var şu Berlin’de canım? Herkes bir Berlin tutturdu gidiyor” diyenleriniz olabilir. Ama bir şehrin her şeyi anca bu kadar çekici olur. Duvarları, sokakları, vitrinleri, mekanları, mekan tasarımları, galerileri, kitapçıları, butik dükkanları, tarihi, her türden insanı, metrosu...
"Fakir ama seksi şehir" diye boşuna dememişler, her yerinden çekicilik akıyor. Seyahat planlarınıza Berlin’i de eklediyseniz bu listeye bir göz atın derim. Hangi mekanlara gidilir, nerelerde yiyip içilir ama önce "Berlin’de ne yapılır?” sorusunun cevaplarını bulmalı.
Peter Eisenman’in Yahudiler anısına yaptığı, büyüklü küçüklü taşlardan oluşan Holocaust Memorial’i ziyaret etmeli.
Az ilerisinde dört heybetli atıyla sizi selamlayacak Brandenburger Tor, birinci dereceden önemli yerlerden. Mutlaka görmeli. Michael Jackson’ın bebeğini balkondan sallandırdığı Adlon Otel’ de, yine burada. O balkona da bir selam çakmalı.
Parlemanto binası Reichstag’a giriş için haftalar öncesinden bilet almalı, ucu sonu görünmeyen bilet kuyruğuna girmemeli.
Topography of Terror, Judisches Museum, Checkpoint Charlie’yi de rotalarınıza eklemeli.
Gece hayatının doruk noktası, adeta bir Türk semti olan Kruezberg’e gitmeli. Giderken üstünden geçeceğiniz Oberbaum Köprüsü’nde bol bol poz vermeli.
Kruezberg ile aynı güne denk getirebileceğiniz açık hava galerisi East Side Gallery’i ziyaret etmeli. Dimitri Vrubel, Bodo Sperling gibi sanatçıların işlerine selam çakmalı.
Yine Berlin’in en çekici noktalarından Tacheles Bina’sını görmeli. Binanın her yerini çevreleyen grafittileri, illüstrasyonları fotoğraflamalı. Hatta şu ünlü "How long is now?" isimli çalışmanın önünde defalarca poz vermeli.
Tacheles Bina’sının hemen çaprazındaki sokak Auguststrasse’yi keşfe çıkmalı (Sokaktaki restoranlar, kitapçılar, galeriler görülmeye değer).
Müzeler Ada’sında (Museumsinsel) bir gününüzü sanata ayırmalı, içindeki beş müzeden özellikle Pergamon ve Neues Müzesi atlanmamalı.
Müzeler Adası’yla hemen hemen aynı konumda olan neo-barok tarzındaki Berliner Dom’u ziyaret etmeli, her ayrıntıyı uzun uzun seyretmeli.
Bol kepçe zamanınız varsa Spree Nehri üzerindeki turlara katılıp, şehri nehir üzerinden seyretmeli.
Huzur bulmak için Tiergarten, ilginç anlar yaşamak için ise Görlitzer Parkı’na uğramalı.
Berlin’in modern yüzü Potsdamer Platz mutlaka listeye eklenmeli (Burada yürürken Berlin Duvarı izlerine rastlayacaksınız, fena etki yapıyor.)
Şimdi de boğazımızı düşünmenin vakti...
Geçmişe yolculuk: Clärchens Ballhaus
Mekan, üstüne basa basa "gidin" dediğim Auguststrasse’de. Zamanında balo salonu olarak kullanılan, hala aslını yaşatıp dans günleriyle, dans dersleriyle sokağı renklendiren Clärchens Ballhaus'un, ışıklar altındaki bahçesinde pizza yiyip, şarap içebilirsiniz.
Clärchens Ballhaus adres: Auguststraße 24, 10117 Berlin, Germany
Göl manzarasıyla ünlü: Cafe Am Neuen See
Berlin’in en ünlü bira bahçesi. Şu huzur bulmak için gitmenizi not düştüğüm Tiergarten’da kalıyor. Göl kenarında, harika atmosferiyle leziz yemekler ve biraları sunuyor. Yaz aylarında gölde sandalla gezebilmeniz de mümkün. Masalarını hiç boş görmedik, siz de görmezseniz birilerinin kalkmasını birazcık bekleyiverin. Çünkü burada yapılacak keyif başka.
Cafe Am Neuen See adres: Lichtensteinallee 2, 10787 Berlin, Germany
Biranın arka bahçesi: Schleusenkrug
Cafe Am Neuen See’ye alternatif olacak bir bira bahçesindeyiz şimdi. Buranın keyfi bir başka. Işıklar altında kalan bahçesi özellikle akşam saatlerinde daha bir keyifli hale geliyor. Çeşit çeşit Alman biralarından faydalanabilir, yanına sosisli siparişi verebilirsiniz. Ha ben bu bahçeyi, bu ışıkları bulmuşken bira değil de şarap içtim o başka.
Schleusenkrug adres: Müller-Breslau-Straße, 10623 Berlin, Germany
Sakinlik arayanlara: Gallina Vineria Bar
Bira bahçelerinden bunalıp, kendinizi üzüme vermek isterseniz buraya gelin. Loş ve sakin olan mekanın her yerinden şarap şişesi çıkıyor. Şarküteri bölümü ise epey iştah açıyor. Gerçi sipariş ettiğimiz peynir tabağının küçüklüğü bizi hayal kırıklığına uğratsa da, burada geçirilecek romantik dakikalara söylenecek laf yok. Loşluğu falan geçiyorum, plaktan çalan müzikler bile romantizme ön ayak oluyor.
Gallina Vineria Bar adres: Pücklerstraße 20, 10997 Berlin, Germany
Meksika ruhu burada: Santa Maria
Kruezberg’den ayrılamadığım, bağlandığım doğrudur. Bunun bir sebebi de Meksika yemeklerinde fark yaratmış Santa Maria desem abartmış olmam. Salsa ile gelen cipsinden mi bahsetsem, mojitosundan mı yoksa burrito, taco ve enchiladasından mı? Nasıl bir lezzet! Mekanın duvarlarına, barındaki kuru kafalara, hiç girmeyeyim. Mutlaka gidiniz!
Santa Maria adres: Oranienstraße 170, 10999 Berlin, Germany
Gireceğiniz kuyruğa değer: Berghain
Geldik gece hayatına, sabahlamaya, zıplamaya, dans etmeye. Şüphesiz ki bu mekanların en görülesi, en ünlüsü Berghain. Mekana girebilmek için sıraya girdiğin kuyruktan içeride tanık olacağın görüntülere, müziklerden kokteyllerine, mimarisine kadar, dönünce her ayrıntısını ballandıra ballandıra anlatacağın yegane yerlerden biri. Berlin’e gidip de sadece Berghain’den bahseden arkadaşlar tanıyoruz. Bu sebeple liste başıdır, atlamayın!
Buraya girince ertesi günün sabahı çıkma gibi bir gelenek de var. Anlayacağınız bu mekan, erken yaşta emekliye ayrılmış arkadaşlara fazla gelebilir, bilginize.
Berghain adres: Am Wriezener Bahnhof, 10243 Berlin, Germany
Hem manzara, hem eğlence: Watergate
Berghain’e bir sebepten dolayı alınmazsan, bodyguard amcalar seni sevmezse, ikinci planın Watergate olsun. Burası insan seçmiyor, herkese kucak açıyor. Oberbaum Köprüsü’nün bir ucunda kalan ve Spree Nehri’ne bakan manzarasıyla bir vav! Ses sistemi, led ışıkları, manzarası ile Berlin’in en iyi gece kulüpleri arasında ilk sıralarda.
Tekno müziği, yerel ve uluslararası isimleriyle muhteşem bir geceye hazır olun.
Watergate adres: Falckensteinstraße 49, 10997 Berlin, Germany
Pek bir iddialı: Five Elephants
Kreuzberg’in en iddialı kahvecisidir. İçtiğim en başarılı latte yine buranın baristasına ait. Latte yanında yediğim böğürtlenli turta da bir o kadar şahaneydi. Mekanda wi-fi yok, en bolundan ve en renklisinden alıp, eve götürmek isteyeceğiniz dünya haritaları var.
Five Elephant adres: Reichenberger Str. 101, 10999 Berlin, Germany
Sanat kokan kahveler: The Barn
Başta önerdiğim, içinden sanat ve mekan fışkıran sokak Auguststrasse’yi boylu boyunca yürüyünce burayı fark edeceksiniz. Berlin’in üçüncü dalga kahve noktalarından. Mekanın minikliğine bakmayın, o minik masa ve tabureler dışarı atılınca epey genişliyor. kahve yanında buradan çıkan sandviçlerle karnınızı doyurabilirsiniz.
The Barn adres: Auguststraße 58, 10119 Berlin, Germany
Kruvasanı bağımlılık yapar: Double Eye
Kruvasan ve kahve ikilisi için buraya gelmeli. Öyle ki, böyle bir kruvasana, bu çıtırlığa daha önce rastlamadığınıza eminim. İçindeki çikolata ise bağımlılık yapacak cinsten. Mekan,The Barn’dan da küçük. Hatta içinde hiç masa yok, ayakta takılmalık. Sadece kahvenizi koyabileceğiniz raflar var. Dışarıda da 2-3 tane bank.
Ama dediğim gibi kruvasanı ve kahvesi için gidilmeli, denenmeli.
Double Eye adres: Akazienstraße 22, 10823 Berlin, Germany
Berlin'in mahalle kahvecisi: Chapter One
Pek çok kahveci gibi burası da minnacık. Bundan mıdır ya da konumundan mıdır bilinmez, hoş bir sıcaklığı var buranın. Bir mahalle kahvecisi gibi. Five Elephant gibi Kruezberg’de yer alan bu mekanda filtre kahve içmeli.
Chapter One adres: Mittenwalder Straße 30, 10961 Berlin, Germany
Ne ararsanız var: Companion Coffee
Muse İstanbul’un, Berlin halini düşünün. İçinde ne ararsanız var. Kıyafet, ayakkabı, tasarım ürünler, dekoratif eşyalar ve içinden leziz kahveler çıkan barı. Espresso bazlı kahvelerinizi yudumlarken gezinmek, sağa sola bakınmak bedava.
Companion Coffee adres: Oranienstr. 24, 10999 Berlin, Germany
Gerçek bir dergi cenneti: West Berlin
Modern ve bir o kadar sessiz olan mekan, diğer kahvecilerin aksine Batı Berlin’de kalıyor. Buraya gitme sebeplerinizden biri Five Elephant’tan gelen kahveleri, bir diğeri ise dergileri. Tamamen bir dergi cenneti. Raflarında masalarında, her türlü dergiye rastlamak mümkün. Şişen ayaklara, dinlenip huzur bulma durumlarına iyi gelecek bir mekan.
West Berlin adres: Friedrichstraße 215, 10969 Berlin, Germany
Tatlı mı tatlı: Oslo Kaffebar
Koltuğuna, sandalyesine yayılabileceğiniz en rahat kahvecideyiz şimdi. Hatta ne ilginçtir ki wi-fi bile var. Tatilde bile işinden kopamayanlar arkadaşlar, burayı bir yere yazmalısınız.
Gelelim kahvelerine... Yine üçüncü dalga, yine başarı. Kahvenin yanında cheesecake, kruvasan, turta, veganlara özel tatlılar, brownieler gibi birbirinden lezzetli tatlılar da bulabilirsiniz. Mekanın bir diğer güzelliği ise ikinci el plaklar. İster açın orada dinleyin, isterseniz de satın alın.
Oslo Kaffebar adres: Rauchstraße 1, 10787 Berlin, Germany