Yemek.com

Denizsiz Başkentte Balık Olmayı Başarabilmiş 17 Efsane Ankara Meyhanesi

3 Mart 2016

Adının anlamı ‘gemi çapası’ olan denizsiz bir şehir Ankara. Çoğu zaman uzun sahilleri olan şehirlerle kıyaslanan, turistik ziyaretlere gelenlerin ısınamadığı, burada doğup büyüyenlerin ise uzaklara gitse de özlemle andığı bozkır şehri.

O bozkırın içinde kendi vahasını yaratmayı bilenler sevdi Ankara’yı. Kentin ara sokaklarını arşınlayanlar, insanlarını tanıyanlar, mekanlarını keşfedenler başkentin farklı bir yüzünü keşfetti. Biraz çaba gerektirir Ankara, hemen sunmaz güzelliklerini.

Bu güzellikleri görüp keşfedenler ya da keşfetmek isteyenler için hazırlandı Ankara’nın rakı-balık adresleri. Haydi, çapanızı denizinizden çıkarma ve Ankara’nın kadehinde balık olmalık mekanlarını selamlama vakti.

Ankaralılar iyi bilir: Net Piknik

Ankara’ya turist olarak gelenlerin değil, Ankara’da doğup büyüyenlerin mekanlarından biridir Net Piknik. Ankara’da ‘piknik’ kavramını var edenlerdendir. 19-20’li yaşlarda şöyle bir uğrayıp 1-2 kadehle tanışıp, ilerleyen yıllarda anıları yad etmek, müzikti, şık ortamdı büyük beklentilere girmeden demlenmek istediğimizde geldiğimiz yer oldu. Son derece salaş bu mekan, Sakarya Caddesi’nin ruhunu yansıtır.

Hani turistliği kenara bırakıp, başkentin özüne gireyim derseniz geleceğiniz yerlerden biridir. Muhabbeti güzel arkadaşlarınızı alın, buraya gelin. Masaya mezenin yanına Arnavut ciğeri ve kalamar da söylemeyi unutmayın.

Behzat Ç.’nin mekanı: Sokakbaşı

Behzat Ç severler, sizi buraya alayım; çünkü Behzat Komiserim, kafası dumanlandığında ekiple birlikte buraya geliyordu. Aslında Erdal Beşikçioğlu Esat Dörtyol’a yabancı değil, daha önce tam Sokakbaşı’nın çaprazına ‘Dib Sahne’ diye bir mekan açmıştı. Sonrasında kapandı bu mekan; ama Sokakbaşı diziyle birlikte çok ünlü oldu. Açık söylemek gerekirse mekan şu an bunun ekmeğini yiyor gibi. Zira mezelerde de, ortamda da öyle özellikli bir şey yok. Eğer dizinin havasını yaşamak istiyorsanız gidin; ama büyük beklentiye girmeyin.

Ankara’ya rakı-balık sevdiren: Balıkçıköy

Tunalı ve Ankara’da rakı-balık henüz o kadar yaygın değilken Tunalı’nın ara sokağına büyük bir şaşaa ile açıldı Balıkçıköy. Açıldığından beri öyle talep gördü ki ne zaman önünden geçsem hep doluydu. Hatta sonrasında Tunalı’da rakı-balık konseptli mekanlar açılmasının nedeni de Balıkçıköy’dür. Hem Ankaralı bir anda Kordon’daymış gibi rakı-balık keyfi yapmayı sevdi, hem de mekanlar bunu görüp birer birer bu yola girdi. Fahri Bey o kadar aldı yürüdü ki, GOP, Çayyolu derken birçok şube açtı. Sırada hedefi New York’muş diyorlar.

Fiyatları Ankara ortalamasının az üstündedir; Ancak lezzet de bununla birlikte yüksektir. Otları ve balıkları şehir dışından özel getirtilen Balıkçıköy’de 30’u aşkın mezenin yanı sıra dil sarması, kendi yaptıkları deniz ürünleri pastırması gibi özel lezzetleri de deneyin.

Hem bar, hem meyhane: Ruhi Bey

"Ankara’nın en güzel taraflarından biri nedir?" diye sorsalar, ilk 5’e Ruhi Bey’i kesin alırım. Ankaralı tiyatrocular, müzisyenler, sinemacılar nereye gider sorusunun ilk cevabı Ruhi Bey’dir. Televizyonda bayıla bayıla izlediğiniz oyuncuyu yanınızda bira içip konser izlerken ya da karşı masada kadeh tokuştururken görebilirsiniz.

Buranın bir özelliği de bar ve meyhane olmak üzere mekan 2’ye ayrılır. Hani olmaz ya, henüz dinlemediyseniz bar kısmında Türkiye’nin ve Ankara’nın sayılı gitaristlerinden Süleyman Bağcıoğlu’nun grubu Inrock’ı mutlaka dinleyin, bu efsaneye tanık olun. Meyhane kısmında da nefis mezelerin ve son derece keyifli ortamın tadını çıkarın.

Ruhi Bey’e gitmeden, “Ankara mekanlarını biliyorum” demeyin.

Hesaplar da kalender: Kalender Zebra

Farabi’de Zebra Kafe iken adını değiştirip Kalender Zebra olan bu mekan, ilk açıldığı zamanlar bizim için uygun fiyata lezzetli mezeler demekti. Birçok insan bizim gibi düşünmüş olmalı ki ününü günden güne arttırıp bugünlere büyük bir popülariteye ulaştı. Fiyat konusunda ismi gibi kalender mekan, yeni zaman meyhanesi mottosuyla 8. yılına girdi.
Genellikle fiks menü uygulanan mekanda canlı müzik son derece eğlenceli. Nikah, doğum günü vb. kutlamalar için fiyat-performans oranı yüksekliği nedeniyle tercih edilebilecek mekanlar arasında öne çıkıyor. Ara sokakta konumlandığı ve yan tarafında bir otel olduğu için tek sorunu otopark.

Küçücük mekanda büyük lezzet: Deli Yengeç

Filistin Caddesi’nde küçük bir alanda Ankaralılara merhaba dedi Deli Yengeç. Dışarıdan baktığınızda çok dikkat çekmezken, içeride ise abartısız ve tatlı bir dekorasyona sahip. Burası tam anlamıyla yakın arkadaşlarınızı alıp iki tek atıp, güzel mezeye çatal daldırıp muhabbet etmelik yer.

Burası da Ankaralılar tarafından çok tutulunca şube açan yerlerden. 2. şubeleri Bilkent’te. Ancak GOP’taki sıcaklık ve samimiyet bambaşka tabi. Mezeler genel olarak lezzetli; ancak ‘muhteşem üçlü’ müdavimlerin bir numarası. Bunun yanı sıra yengeç böreği, balık köftesi ve ahtapot ızgara ise mekanın öne çıkan yemeklerinden.

Atatürk'ün hatırasıyla: 1923 CKM

1923 CKM (Cumhuriyet Kültür Meyhanesi) kendini şöyle anlatıyor; “Atatürk'ün ustası Karpiç Usta'nın lezzetleri ve Ata fasılı ile klasik bir Cumhuriyet dönemi meyhanesidir.” Adından da anlaşılacağı gibi her anlamda Atatürk’ün değerlerine sahip çıkma hedefindedir. Kapısında üniversite bayrakları olan ve kendi içkinizle gidebileceğiniz tek meyhane desek yeridir. Bayrakların sırrı ise öğretmen ve öğrencilere duydukları saygıdan sanırım; çünkü öğretmen ve öğrencilere indirim ve çeşitli ikramlar yapıyorlar.
Lezzetli mezeler, nefis ciğer vb. ara sıcaklarla masanızı donatmak, bir yandan da Atatürk’ün sevdiği şarkılarla demlenmek isterseniz sizi büyük bir mutlulukla ağırlarlar.

Tunalı’yı izleyerek demlenin: Bekri Tunalı Meyhanesi

Tunalı’nın Esat Caddesi’ne yakın tarafında 11 yıldır varlığını sürdüren bir diğer mekan da Bekri’dir. İsmi “çok içki içen” anlamına gelen Bekri, şöhretinin bir kısmını ciğerine borçludur. Hani ciğeri iyi yapan mekanlar bir kenara ayrılır ya, Bekri o listenin başı çeken yerlerindendir.

Daha dün açıldığı günü hatırlıyorum, o günden bugüne Ankara’nın en sevilen meyhanelerinden biri oldu. Tabi bunda canlı müzik, mezelerin lezzeti, Tunalı’ya bakan masalarından caddeyi izleme keyfinin de katkısı var. Esat, Akay ve Tunalı civarında oturanlar için yakın mesafede iyi bir seçenek Bekri.

Tunalı'da lezzet durağı: Ayvaz Ege’den

Tunalı’da Şinasi Sahnesi’nin karşısında bulunan mekan, adından da anlaşılacağı üzere Gürkan Ayvaz yönetiminde. Gürkan Ayvaz’ı daha önce Ayvalık Meze Balık’ı işlettiği dönemden hatırlayanlar olacaktır.
Ankara’nın ortasında Ege esintili mavi-beyaz dekorasyonu, özel otoparkı, keyifli ortamıyla rakı-balık için iyi bir seçenek. Balık kokoreç, cheddarlı karides bomba, somon sarma gibi kulağa farklı gelen; ama müdavimlerin sofralarını sık sık süsleyen lezzetleri mevcut.

Ata Demirer filminde gibi: Gelidonya Feneri

Ata Demirer filmlerinden fırlamış gibi samimi, salaş, sevimli ve renkli bir atmosfere sahip Gelidonya Feneri. Hani öyle büyük abartıya girmeden de sıcacık olabilmenin de mümkün olduğunu kanıtlar nitelikte. Mavi-beyaz tahta sandalyeleri, fotoğraflar, objeler minik iç alanda bambaşka bir dünya yaratmış. Önündeki tatlı bahçesi, sizi Eyvah Eyvah setindeymiş gibi hissettirecek ölçüde ‘bizden’. Hani gözlerini bir an kapatıp yeniden açtığında kendini Çanakkale sahilde ya da Ege’nin bir kıyısında bulacaksın gibi.

Böyle tatlı mekanın mezeleri de o ölçüde başarılı. Tek tek meze saymayacağım; ama hesap istemeden önce patlıcan tatlısını mutlaka deneyin. Son kadehte de duvardaki Zeki Müren’e selam vermeyi ihmal etmeyin.

10 yıldır aynı lezzet: Kalbur

Zamanında Or-An, Ankara’ya çok uzak bir yerleşim yeriyken, şimdilerde merkezde sayılmasında Kalbur’un da payı büyük. Kime sorsanız Ankara’nın en iyi balık lokantaları arasında ilk 3’e burayı koyar. Yıllar geçti, Kalbur’un lezzeti, keyfi ve dolayısıyla modası geçmedi.

Tasavvur bile edemeyeceğiniz balık mezeleri arıyorsanız burası doğru adres. Balık lahmacun, somon sarma gibi kulağa farklı gelen lezzetleri, klasik meze ve ara sıcakların yanında mutlaka deneyin. Fiyatlar, diğerlerine oranla biraz daha yüksek gelebilir, kredi kartı da geçmiyor ayrıca. Hazırlıklı gidin mutlaka.

Adı gibi: Salaş Meyhane

Çok fazla birbirinin aynı mekanlar açılınca, bazı yerler kimi değişikliklerle muadillerinden sıyrılmayı biliyor. Salaş Meyhane de onlardan biri. Mekandaki duvar yazıları sizi ilk olarak karşılıyor. Masanıza oturduğunuzda sizi abartısız; ama bol çeşitli bir menü karşılıyor.

Burada hep o bildik mezeleri bulursunuz. Atom, acılı ezme, fava vb. mezeler sizi yanıltmaz; ama lezzetiyle mutlu eder. Ancak cümbüş bundan sonra başlıyor. Sakatat sevenler sizi buraya alayım; çünkü tereyağında işkembe, yoğurtlu dil ve ızgara dil tam anlamıyla mekanın yıldızları. Tabi bunların yanına dillere destan meyhane pilavını da mutlaka söyleyin.

Gazetecilerin mekanı: Keremeyle

Geçmişi 80’li yıllara dayanan Keremeyle, o günden bugüne sessiz sakin hayatına devam ediyor. Sessiz sakin diyorum; çünkü herkes bilmez burayı. Kemik bir kitleye sahiptir. Amerikan Büyükelçiliği’nin karşısında, Milliyet Gazetesi’nin hemen altında olduğundan gazete çalışanlarını sık sık burada görebilirsiniz.
Meyhane kültürünü yaşatan, fasıllı, coşmalı eğlence aramıyorsanız sessiz sakin kendi halinde rakı içme zevkini veren Keremeyle’de rakı yerine bira&ızgara gibi seçenekleri de tercih edebilirsiniz.

Mahalle meyhanesi: Yolluk Park 17

Demlenmeyi seviyorsanız, biraz da klasik mekanlardan kaçıp farklı bir yere sığınma ihtiyacınız varsa, burası tam sizlik. Bir apartmanın alt katında konumlanan, öyle dikkat çekecek bir tabelası dahi olmayan, sade kendi halinde bir yer Yolluk Park 17. Bu mahalle meyhanesinde makul hesaplar ödeyerek güzel mezelerle demlenebilirsiniz. Ciğer, güveçte işkembe, beyin ve mezelerin yanı sıra nefis salatasından da söyleyin. Sigaraya göre bahçe ya da içeriyi tercih edebilirsiniz.

Komşu’ya selam olsun: Komşu Rum Meyhanesi

Farabi’nin Kalender Zebra gibi bir başka mekanı da Komşu. Rum müzikleri sizi alıp karşı kıyıya götürürken, mezeler de bu güzel yolculuğa size eşlik edecek. Hani Ankara’dan Ege’ye ve Yunanistan’a seyahat etmenin en kısa yolu desem yeridir.

Gerçekten eğlence arıyorsanız canlı müziği, lezzet için mezeleri, uygun fiyat için fiks menüsü ile beklentilerinize cevap verebiliyorlar. Üstelik Farabi’de olduğundan rahat ulaşım imkanı da sunar. Kız kıza eğlenmek, özel gün kutlamak gibi amaçlar için de uygun olan yerlerdendir.

Fasıllı cümbüşlü eğlence: Rakıcı

Ankara’daki evim bölgeye yakın olduğu için çocukluğumdan beri GOP’a dair kafamdaki en net görüntülerden biri Rakıcı’nın büyük tabelası. Bakın çocukluğum diyorum, yani ciddi bir geçmişi var Rakıcı’nın. Sessiz sakin demlenip kafa dağıtmak isteyenlerin değil de genelde eğlenmek isteyenlerin tercihi burası.

Mezeleri, bir ekstrası olmamakla birlikte güzeldir. Fasılı eğlenmek isteyenler için başarılıdır. Fiyatları biraz yüksektir, bunu göze alarak gitmenizi tavsiye ederim. Gittiğinizde oyuncuları ve tiyatrocuları görebilirsiniz.

Gizli saklı: Necmi Usta'nın Yeri

Ne mekanı kolay bulabilirsiniz, ne de mekanla ilgili bilgiyi. En baba Ankaralının bile bilmese şaşırmayacağınız gizli saklı bir güzellik burası. Maltepe tarafında, Strazbourg Caddesi’ne yakın bir yerde dışarıdan hiç dikkatinizi çekmeyecek bir pasajdan içeri girdiğinizde beklenmedik bir sürprizle karşılar sizi burası. Necmi Bey, eşi Berrin Hanım’la birlikte işletiyor burayı. Hani gerçek anlamda aile işletmesi desem yeridir. Sıcak, samimi, masaların çoğu birbirini tanıyan müdavimlerden oluşan ve tam olarak meyhane kültürünü yansıtan Ankara’nın az bilinen değerlerinden biridir.

Eğer Ankara’daysanız ve bu hafta sonu rakı içmeyi düşünüyorsanız, burayı da listenize alın derim. Gidin, o nefis ciğerden ve pazı sarmasından söyleyin, iki tek atıp demlenin, gerçek meyhane kültürünü keşfetmenin zevkine varın.