Boyumuzdan büyük cümleler kurup olaya kapitalizm penceresinden bakmayacağız. Aşırı esnaf romantizmiyle "Huzuru esnaf sağlar, esnaf tüm kötülükleri defeder" falan da demeyeceğiz. Bunun tam aksine son birkaç yılın gündemi olan esnaflara "İrlandalı da ne dövdü be" gibi kontralar da yapmayacağız.
Biz yalnızca bir savaşta safımızı belli edeceğiz. Süpermarketlere karşı bu savaşta, bakkalları destekleyeceğiz!
Neden mi?
Çünkü 10 kişi bakkala top almaya gittiğimiz günlerin hatırı var
Çünkü içinde taso var mı diye bütün cipslerini mıncıkladığımız Hacı Bakkal'ı unutmadık
Çünkü bakkala, kısa şortunla "Bu parayla ne olur?" diye sorduğun günlere vefa borcun var
Çünkü yedek anahtarını süpermarkete ya da alışveriş merkezine bırakamazsın ama mahalle bakkalına bırakabilirsin
Çünkü daha bacak kadar çocukken annen evde yoksa bakkalın önünde onu bekleyebilirsin
Çünkü elektrikler kesilince bütün mahalleye dondurma dağıtan bakkalı özlersin
Çünkü kredi kartının limiti vardır ama veresiye defterinin yoktur
Çünkü bakkal samimidir
Çünkü süpermarkette gördüğün kasiyerle sokakta selamlaşmazsın ama bakkalın evine misafir bile gidersin
Çünkü bakkal insandır süpermarket şirket
Çünkü markete adres bile soramazsın ama bakkala kiralık ev sorarsın
Çünkü süpermarketin hileleri vardır, bakkalın en fazla naif çakallıkları
Çünkü marketten alırsan neredeyse 1 kişi kazanır, bakkaldan alırsan 100 kişi
Çünkü bakkal manevidir, süpermarket maddi
Çünkü gerçekten cenazene mahalle bakkalı gelir
Çünkü aslında çocukluğundan kalan mutlu hikayelerin birçoğunda bakkal vardır
Ve tıpkı Erdal bakkalın dediği gibi "Çünkü bakkal mahallenin kalbidir"