Biraz Değişikliğin İyi Gelmediği Damak Yok: Tahin
12 Haziran 2015İstikrarlı olmanın, aynı çizgide hareket etmenin, tutarlı olmanın, dengeli davranmanın, zaman zaman muhafazakar olmanın (kelime anlamıyla) bir zararı yok. Yer yer avantajları bile var. Sürekli aynı köfteciye gitmek, o köfteciyle samimi olmanızı sağlar. Gittiğinizde size bir hürmet gösterirler ya da samimi davranırlar. Bu köfteci, dönerci, kokoreççi, esnaf lokantası ve belki birkaç mekan için daha böyle olur. Ama daha fazlası olmaz. Çünkü muhtemelen farklı bir mutfağı denemediniz henüz. Belki biraz değişiklik yapmaktan korktunuz. "Hayatında hiç saraya tatlısı yedin mi?" diye bir soruya, "O ne ola ki?"den başka cevap veremediniz.
Tahin.
Hisarüstü'nde, Boğaziçi Üniversitesi'nin anakapısının az biraz ilerisinde, Lübnan Mutfağı'ndan harikalar sunan bir mekan. Farklı mutfakların kapısını çalanların şimdiye kadar en az bir kere uğradığı, farklı lezzetlere karşı muhafazakar tutumunu bozmayanların en az bir kere uğraması gereken bir yer.
Lezzetleriyle ön plana çıkan bir mekan olduğu için uçan kaçan zıplayan bir tasarımı yok Tahin'in. Gayet sade, gayet hoşlar. Boğaziçi Üniversitesi'nin çok yakınında oldukları için keyifli hissediyorsunuz ama kendinizi. Her yer genç, her yer enerjik.
Lübnan mutfağının öne çıkan lezzetleri, vegan beslenmeyi tercih eden dostlar için de cennet. Her ne kadar vegan olmasak da Tahin'de bir akşamlık vegan olalım dedik ve ona göre siparişler verdik.
Masamızı ilk ziyaret eden arkadaş üç lezzetli humustu. Zeytin, mısır, tatlı kırmızı biberli humus. Gündemden ağzımız alışıkken hazır, benzetelim: Humus bir ülke olsa, zeytin, mısır, tatlı kırmızı biber o ülkenin sahip olacağı en güzel koalisyon hükümeti olurdu.
Ardından peynirli ve zahterli pide geldi. Bir yanı zahterli, diğer yanı peynirli. Henüz tamamen tutulamamış güneşi andırıyor. Açıkçası zahterli kısma (yanlış bilmiyorsam karabiber, kekik gibi birçok baharatın karıştırılmasıyla elde ediliyor, susam da var) övgüler dizerken sesimiz biraz alçak çıkar. Peynirli tarafın ışıltısı da sebep olabilir buna. Zira yolumuz bir daha düştüğünde pide seçeneğini direkt peynirliden yana kullanacağız.
Dünya Falafel günüyle (12 Haziran) aynı haftada yazılmış bir yazı olduğu için, tuzlu kısımdan falafeli en sona bıraktık. Çekinecek değiliz, falafel konusunda bir diplomamız yok. Ancak masaya gelen falafel insana doktora tezi yazdıracak kadar lezzetliydi. Eşlikçisi tahinle birlikte bizi Lübnan Mutfağı'ndan mezun etti. Bu noktada önemli bir şey söyleyelim: Masaya gelen lavaşları tahine banacaksanız eğer ağır gidin, dördüncü tahini isterken bir utanma geliyor.
Ev sahipliğini yaptığımız masaya iştirakıyla bizi mutlu eden son şey, saraya tatlısıydı. Görüntüsü, etimek tatlısıyla trileçe arası, tadı pek bir güllaç bir tatlıydı. Üzerindeki antep fıstığıyla uyumu da nefisti.
Son sözü söylemeden Tahin'in nefis bir uygulamasından bahsedelim. Gizli Müşteri. Açmak gerekirse, Tahin'e gidiyorsunuz, istediğiniz lezzeti yiyorsunuz, mekanın eksiklerini, artılarını inceliyorsunuz. Sonra bunları Gizli Müşteri Anket Formu'na ekliyorsunuz. Tahin de hesabınızın 70 TL'ye kadar olanını size iade ediyor. Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Dediğimiz gibi Tahin, Boğaziçin Üniversitesi'nin az biraz ilerisinde solda, Nispetiye Caddesi üzerinde. Biz aşağıya temsili bir harita bırakıyoruz.
Köfte yemeden önce gidin.