Pişmişini yiyebilirsiniz ama: Domates
Domates yiyememek, reflü sorunu yaşayan hemen herkesin en büyük sorunlarından aslında. Kendisi evimizin demirbaşlarından, salataların, kahvaltıların olmazsa olmazlarından olur çünkü.
Reflüsü olanların yiyememesinin nedeniyse asidik özellikler göstermesinden kaynaklanıyor. Ancak her ne kadar taze taze yiyemeseniz de tamamen vazgeçmek zorunda değilsiniz ondan. Çünkü pişmiş domates bu özelliğini büyük ölçüde yitirdiğinden doya doya yenebilir. Tabii siz yine doktorunuza bir danışın yemeden önce, midenizi de kendinizi de sağlama alın.
Özellikle aç karna asla: Narenciyeler
Özellikle kışın vitamin deposu oldukları için pek bir seviyoruz portakalları, mandalinaları, greyfurtları ama ne yazık ki reflüsü olanlar için pek de doğru değil bunları tüketmek. Çünkü içinde bol bol da asit var narenciyelerin. Bu da reflü sorunu olanların midesine, yemek borusuna daha büyük zararlar vereceği anlamına gelir tüketildiğinde.
Aman diyelim, vitamini almanın başka yolları da var. Siz, siz olun reflünüz varsa uzak durun narenciyelerden olabildiğince. Yemeden duramam, çok seviyorum derseniz de asla aç karna yemeyin, tok karna ve ölçülü bir şekilde yemeye çalışın.
Ne kadar sevseniz de: Baharatlar
Baharatlar da tıpkı domates gibi her yemeğimizde kullanmayı pek sevdiğimiz lezzetlerden. Ama ne yazık ki reflü sorunu yaşıyorsanız kırmızı pul biber ve karabiber başta olmak üzere birçok baharattan da vazgeçmeniz gerekiyor.
Çünkü özellikle acı ve aşırı aromalı keskin tatlara sahip baharatlar midede yanma ve ekşimeye neden oluyor hemen. Bu da midenin bir savunma mekanızması olarak asit salınımını artırmasına neden oluyor ve reflü oldukça belirgin mide ve yemek borusu yanmaları olarak kendini gösteriyor. Bu yüzden baharatları da ölçülü, olabildiğince az kullanmaya, hatta mümkünse hiç kullanmamaya özen göstermeniz gerekiyor.
Sadece baharat olarak değil çiğ halini de: Nane
Baharat demişken söz etmeden olmaz, nanenin sadece baharat olarak kullandığımız kurutulmuş halini değil taze halini de tüketirken dikkatli olmanız gerekiyor.
Aslında çoğunlukla midemizi rahatlatması için tükettiğimiz bu nane, neden reflüyü tetikliyor peki? Çünkü mideyi rahatlatma etkisiyle mide ve yemek borusu arasını daha bir açıyor bu güzelim bitki, bu da midedeki asit ve yiyeceklerin yemek borusuna doğru yönelmesine adeta ön ayak oluyor, bunu hızlandırıyor. Hal böyle olunca da reflü alıp başını gidiyor, vücutta huzursuzluk yaratıyor. İşte bu yüzden de nane, tüketmemeniz gereken yiyecekler arasında yerini ön sıralardan alıyor.
Her çeşidine ara vermeli: Kızartmalar
Söz konusu ister hamur işi olsun, ister et, ister sebze... Kızgın yağ ile buluşan, nar gibi kızarıp sofraya çıkan tüm yemekler reflüyü tetiklemek için hazırda bekleyenlerden.
Çünkü bu besinlerin hazmı oldukça zor. Midenin çok çaba sarf etmesi gerekince de zorlanması, o mide asitlerinin yemek borusuna doğru tırmanması hiç de beklenmedik bir sonuç olmuyor.
Sadece kızartmalarla sınırlı değil: Bol yağlı yiyecekler
Kızartmalar için söylediklerimiz aslında tüm bol yağlı yiyecekler için geçerli. Çünkü yağ oranı yüksek yiyeceklerin hepsi, mideyi zorlar. Hazmının zor olması, boşaltımı da yavaşlatır. Boşaltım yavaşladıkça da midedeki basınç artar.
Artan basınçsa hızla yemek borusuna doğru tırmanan mide asidi ve yiyecekler anlamına gelir ki bu da reflünün tetiklenmesinden başka bir şey değildir.
Peki, her yağlı yiyecekten kaçabilir misiniz? Elbette hayır, ancak özellikle fast food, bol yağlı hamur işleri, yağlı peynirler ve fıstık gibi yağ oranının fazla olduğunu bildiğiniz besinlerden uzak durabilirsiniz. Kısacasıi, daha sağlıklı yaşamak seçimlerinizde gizli.
Zor olsa da: Kafeinli her türlü yiyecek ve içecek
Her gün çay-kahve içmeden duramayan bir millet olarak reflü karşısında da en dirayetsiz olduğumuz konulardan biri kafein meselesi.
Kafein, mide asidinin artmasına hızlıca neden olduğundan özellikle yatmaya yakın saatlerde çay, kahve, soğuk çay ve çikolata gibi her türlü kafeinli yiyecek ve içecekten uzak durmak gerekiyor. Canınız çok isterse elbette az da olsa tüketebilirsiniz ama dediğimiz gibi en azından kafein alacaksanız gündüz saatlerinde alsanız iyi edersiniz.
Bazen mutlu etmiyor işte: Çikolata
Çikolata bizim için çoğu zaman mutluluk demek olsa da reflüsü olanlar için durum tam tersi. Çünkü çikolata da kafeinli yiyeceklerin önde gelenlerinden. Üstelik bu da yetmezmiş gibi kendisi çok tüketildiğinde bir de mide ve yemek borusu arasındaki kapakları gevşeterek asidin daha hızlı hareket etmesine neden oluyor. Bu yüzden reflünüz varsa çikolatanın her türünden olabildiğince uzak durmanız gerekiyor.
Eğer yemeden duramam derseniz de kesilikle tok karna ve yine gündüz saatlerinde tüketmeniz gerekiyor.
Rahatlatıyor sanırsın ama tetikler: Gazlı içecekler
Gazlı içecekler de reflü sorunu yaşayanların tüketmekten mutlaka kaçınması gerekenlerden. Çünkü ister yemekle birlikte tüketin ister tek başına, bu içecekler içindeki gaz nedeniyle midenin iç basıncını etkiler ve çoğunlukla da artırır. Midede basıncın artması da mide asidi ve midedeki yemeklerin daha hızlı ve kolay bir şekilde yemek borusuna doğru yol almasına yol açar.
Şaşırtıcı olsa da: Sakız
Sakız çiğnediğimizde midemize hiçbir şey gitmiyor ki , neden reflümüzle bir ilgisi olsun diye düşünüyor olabilirsiniz ama yanılıyorsunuz.
Çünkü sakız çiğnerken ağzınızdan bolca hava giriyor ve bu da midenizi huzursuz ediyor ve doğal olarak reflüyü tetikleyebiliyor. Kısacası, midenizi rahatlatmak isiyorsanız sakız çiğnemeyi asla düşünmemeniz, hatta bu durumdan özellikle kaçınmanız gerekiyor.