Henüz tanışmayanlar vardır diye düşündük ve depresyonuyla zaman zaman hepimizin hissettiklerini sevimli ve içten çizimler aracılığıyla tanıtan Pınar ile sizi buluşturalım dedik.
Yemeyi en az bizim kadar seven ama kendini "şişko" görerek depresyona giren ve bundan mütevellit sürekli "şişkoyum" diye ağlayan Pınar'ın diyet, spor, yemek etrafında geçen maceraları size kendi bunalımlarınızı hatırlatırken bir yandan da sizi istemsizce gülümsetecek.
Daha fazlası için "Pınar'ın Depresyonu"nu Facebook'tan takip etmek isterseniz Pınar'ın size "hyr" diyeceğini hiç sanmıyoruz.
Sürekli kilolu olduğundan şikayet eden Pınar spora da gitmez, çünkü hiçbir şey yapası yoktur
Kahve içmek ister ama depresyonu onu sosyalleşmekten alıkoyar
Kilo verenler de dahil tüm mutlu insanlardan nefret eder Pınar ama bu nefreti kısa sürer
Flört dönemindeki iltifatlar sadece ona kendisini kötü ve şişko hissettirir
Yemek yemek süperdir ama restorana gitmek üzer, çünkü yalnızdır Pınar
Pantolon bedeni bir ağlama krizi sebebidir
Her şey Pınar'a kilosunu hatırlatır
Diyeti boşverip yemek yemek istese de sipariş vermek bile ayrı bir hüzündür onun için
Kır pidesi bile bir buhrandır zaman zaman
Balık etli olmaya bile razıdır Pınar
İlk iş gününde yeni iş arkadaşları ona şişko demesin ister Pınar
Kilo aldım diye üzülen zayıf insanlara ise sinir olur
Tatlı başlı başına bir depresyon sebebidir en nihayetinde
Üzmeyin artık Pınar'ı!