Mutluluğu İki Pedalda Arayanların Ayılıp Bayılacağı 8 Bisiklet Rotası
21 Ağustos 2015Şu sıralar şehirde bir Amsterdam şekli dönmüyor değil.
90’lı yılların bisikletleri ve bisiklet tutkunları resmen geri döndü. Gerçi her ne kadar arabalar içinde bisiklet süremesek de ya da o bisiklet yollarını yayalar yüzünden kullanamasak da, bu tutkumuzdan vazgeçecek değiliz. Hatta ileri gidip metroların iş saatlerinde bisikletleri kabul etmediğini, Marmaray’ın bisiklet için ek ücret talep ettiğini de söylemem gerekiyor.
Neyse hemencik moralleri bozmayalım; denizi seyredebileceğiniz, yeşillikler içinde kaybolacağınız çok güzel rotalar da var. Ben birkaç rotayı sizin için masaya yatırdım ama zorlarsanız daha ne rotalar çıkar eminim!
İnişli çıkışlı yollarında kaybolacağınız: Büyükada
Ardımıza bakmadan parklara, sahillere, yeşilliklere kaçtığımız şu günlerde adalar da bu durumdan nasibini alıyor. Ada deyince akla ilk gelen şeylerden biri bisiklet. Favorim Burgazada olsa da Büyükada’nın büyüklü küçüklü bisiklet rotaları epey keyifli. Merkezden ya da evinizden zar zor getirdiğiniz bisikletlere atlayıp bu turu yapmaya karar verirseniz önerim küçük olan rotadır. Büyük olan inişli çıkışlı yollarıyla epey yorucu. Hem tatilinizi yorularak değil de keyifli keyifli anılar bırakarak geçirirsiniz.
Bir iki mola yeri söylemezsem olmaz. Dilburnu mesire yeri soluk almak, manzaraya dalmak için mükemmel bir yer. Giriş az da olsa ücretli. Türk kahvesi ya da çay yorgunluğunuzu atacak içeceklerden.
Eğer ki iki kez mola vermek isterseniz, diğer durağınız Bahçede Sinek olmalı. Soğuk limonatası ve atmosferi sizi bir daha bisikletinize döndürür mü bilmem.
Tertemiz hava, 20 kilometrelik yol: Belgrad Ormanları
Şehrin karmaşasından, bisiklet yollarının olmayışından, arabalardan, çukurlu saçma sapan yollardan dolayı şehirde bisiklete binemeyen arkadaşlar size sesleniyorum. Arabanızın bagajına koyacağınız ya da herhangi bir toplu taşıma aracıyla götürebileceğiniz bisikletlerinizle bu keyfi yaşayabileceğiniz, Belgrad Ormanları’nda fıstık gibi bisiklet parkurları var, geliniz! Şehrin aksine kendinizi epey güvende hissedeceksiniz.
Avrupa’nın akciğeri Belgrad Ormanları’nda yaklaşık 20 kilometrelik yolu arşınlayabilirsiniz. Eğer yollar gözünüzde büyürse de kendinizi, ormandaki büfelerden sandviç çay kaptıktan sonra banklara, çimenlere atabilirsiniz.
Deniz kenarında kusursuz bir rota: Fenerbahçe-Maltepe
Denize doymalara doyamayacağınız bir bisiklet rotasına daha hoş geldiniz. Açıkçası burası hatasız bisiklet yoluyla gönlümüzü fethetmiş durumda. Özellikle Anadolu Yakası’nda yaşayan bisiklet tutkunu arkadaşlar için bir mabed.
Her 100 metrede işaretlenen bisiklet yolu da size ne kadar yol kat ettiğinizi gösterir.
Giderken Kınalıada’ya selam çakmayı, illa mola vereceksiniz Şaşkınbakkal’daki Drip Coffeeist’in cold drip'ini yudumlamayı unutmayın.
Bisiklet turu yaparken keşif yaşatan yer: Polonezköy
Belgrad Ormanları Avrupa Yakası’nın akciğeriyse Polonezköy de Anadolu’nun. Şehirden kaçış için birebir. “Ben bisikletli egzozlar içinde sürmem” diyenler varsa gelsin buraya buyursun.
Yaklaşık 10 kilometrelik bisiklet parkuru bisikletçilerin en çok kullandığı yol ama buradaki her yer size parkur gibi gelecek.
İster kendi bisikletinizle gidin, ister oradan kiralayın. Ama kesin mi kesin serpme köy kahvaltısı yemeden dönmeyin. Hatta bisiklet turu sırasında minik, tatlı köylere de uğrayabiliyorsanız ne ala!
Şehrin en uzun bisiklet rotası: Sarayburnu-Yeşilyurt
Şehrin en uzun bisiklet rotası olarak da bilinir. Pek eğlenceli bir yol olduğu söylenemez ama deniz falan sizi bir nebze avutabilir diye düşünüyorum.
Keyfine eğlencesine değil de sadece doğru düzgün bir yolda bisiklet sürme eylemini gerçekleştirmek isteyenlerin listesine eklemesi gereken rotalardan.
Sirkeci Arabalı Feribot İskelesi’nden başlıyor ta Florya’ya kadar devam ediyor.
Huzurlu ve dingin bir yolculuk: Burgazada
Dayanamayıp burayı da öneriyorum. Adaların en huzurlusu Burgazada’nın Büyükada gibi ün salmış bisiklet parkuru yok ama sakin mi sakin sokakları yolları var. Hem Büyükada’nın maruz kaldığı turist akınlarını burada göremezsin.
İnişli çıkışlı yolları çok tamam ama bu bugünden keyif almayacağınız anlamına gelmiyor. Bir kere bisikletinizle Kalpazankaya plajına gidip yüzebilir, akşam gün batımı izlemek için Kalpazankaya restoranına gidip balık yiyebilirsiniz.
Çekeceğiniz rengarenk fotoğraflar da yanınıza kar kalacak. Four Letter Word Atelier isimli kahveciye uğrayıp mükemmel kahvelerini içmeden dönmeyin.
Lezzet dolu bir yol haritası: Beşiktaş-Yeniköy
Yol, parkur beklemeyin bir kere. Bu rotada bisiklet sürmek için hem yayalarla hem de sürücülerle uğraşmak zorundasınız. Hayatınız dümdüz, hareketsiz gidiyorsa buyurun gidin.
Planım şöyle Beşiktaş’ta pedallamaya başlayıp 10-15 dakika sonra Ortaköy’de mola verip, mideleri kumpirle şenlendirmek. Sonra tekrardan pedallayıp Arnavutköy’e varmak. Bu esnada olur da mekan keşfedeyim derseniz Any’ye girip bir şeyler içebilirsiniz. Vacilando’nun tatlıları da durup mola vermek için süper bahane. Bir de Bodrum Mantı var tabii.
Bu makale herhangi bir sağlık sorununa yol açabilir bu sebeple abartmadan devam ediyorum. Arnavutköy’de mola vermek istemezseniz Bebek ne güne duruyor. Cup of Joy’un kahvesi örneğin mükemmel mola noktalarından.
Şimdi rahat rahat boğaz manzarasıyla Emirgan’ı geçip Yeniköy’e varabilirsiniz.
Kamp yapmak isteyeceğiniz: Sarıyer-Rumeli Feneri
En keyiflisidir ama yalnız çekilmez. Bir sevgili, sohbeti bol olan bir arkadaş lazım. “Yok ben o manzaralarda huzur bulacağım” diyorsanız saygı duyarım tabii. Çiçekler, börtü böcek, miss gibi hava zaten sizi yalnız bırakmayacak.
Bu rota aynı zamanda kamplı bisiklet turları için de ideal. Hem mini bir tatil de yapmış olursunuz.
Bir tarafı Karadeniz’e bir tarafı Marmara'ya bakan 17. yüzyıldan kalma Rumeli Feneri’nde harika fotoğraflar çekmeyi unutmayın.