Çay belki bu topraklarda doğmadı, belki kahve mutfak tarihimizde daha çok yer etti. Olsun. Biz çayı çok sevdik. Kendimize çay tiryakisi diyecek kadar çok.
Uğruna şiirler yazdık, duvarlar karaladık, ona hep bir içecekten çok daha fazlası dedik.
Velhasıl kendimize çay tiryakisi dedik.
Peki gerçek çay tiryakisi kimdir?
Başkaları kahve diye sayıklarken siz güne çaysız başlayamıyorsanız
"Kahvaltı dediğin portakal suyuyla değil çayla olur" diyorsanız
Gün içinde en az 5 bardak çay içmeden kendinize gelemiyorsanız
Havanın sıcak olması sizin için çay içmeye engel değilse
Eve girer girmez çayın altını yakıyorsanız
Çayın rengine bakarak taze olup olmadığını anlıyorsanız
"Yemek mideyi, çay ruhu doyurur" cümlesini daha önce duyduysanız
Çay sizin için yalnızca bir içecek değil...
Sevdiğiniz insanlarla beraber yudumladığınız...
Tarifsiz bir sohbet sebebiyse
Yorgunluğunuzu incebelliden aldığınız bir yudumda unutuyorsanız
Soba üstünde demlenen çayın fısıltısını hayatınızda en az bir kere duyduysanız
Poşet çaylara karşı çok sempatik duygular beslemiyorsanız
Vapurda içilen bir yudum çayın, tüm dertleri denize bıraktırdığını düşünüyorsanız
Dünyanın en güzel manzarasına bakarken bile yanınınızda çay arıyorsanız
İçinden çay geçen şiirler hayatı daha güzel demleyebiliyorsa
Bir evin ev olabilmesi için, içinde çay demlenmesi gerektiğini düşünüyorsanız
"Çayın saati mi olur İngiliz miyim ben?" diyebiliyorsanız
Birlikte çay içtiğiniz insanları diğerlerinden farklı tutuyorsanız
Yalnızlık dediğinin "Çay demliyorum, içersin di mi?" sorusuna kadar olduğunu biliyorsanız
Gerçek bir çay tiryakisisiniz demektir