Cihangir'de Kafe Açabilmek İçin Uymanız Gereken 13 Yazılı Olmayan Kural
4 Mayıs 2016Ünlü, ünsüz bu kadar insan yanılıyor olamaz. Yoksa neden herkes evi, arsayı satıp Cihangir'de mekan açmak için birbiriyle yarışsın ki?
Bu Cihangir'de bir keramet olmalı. Eğer siz de bu furyaya katılıp hafta sonu 500T'ye benzeyen mekanınızda kuş sütü eksik kahvaltılarınızla tüm İstanbul'u doyurmak, magazincilerin uğrak yeri olmak istiyorsanız Cihangir'i mesken tutmalısınız.
Ama önce şu şartları yerine getirmelisiniz. Yoksa hayatta olmaz vallahi.
Mekanın yerlerini kare kare fayansla kaplıyoruz ya da uğraşmayıp düz şap atıyoruz
Şap nedir, şekil a.
Duvarları sıvası bitmemiş gibi gözüktürecek tuğlalar ya da Güzel Sanatlar öğrencilerinin yaptığı resimlerle süslüyoruz
Tavandan kablo ile sallanan ampullerle içeriyi loş bir şekilde aydınlatıyoruz ki gazetesini, kitabını okumak isteyen dışarı çıksın
Bu arada kaldırımda kimse yürüyemesin diye mekanın önünü masa ve taburelerle kaplıyoruz
Ama bu tabure ya da sandalyelerin aşırı rahatsız olmasına özellikle dikkat ediyoruz, insanlar diken üstünde olmalı
Kaldırımda kalan boş yerleri bol bol saksı ile kaplıyoruz ki gerçekten de kimse yürüyemesin
Hala yer kalmışsa hemen buraları ayaklı tahta menülerle dolduruyoruz
Kaldırımın öbür tarafına ise renk renk Vespa park ettiriyoruz
Masaların üzerine bol bol film/dizi senaryosu atıyoruz
Ve masalara bolca entel ünlü ya da az ünlü konuşlandırıyoruz
Gelenler aşırı entel olduğu için mekan içinde mutlaka kütüphane ve antika eşya olmasına dikkat ediyoruz
Zira dışarıda tabureler varken iç tarafta mutlaka eskiciden alınmış anneanne/babaanne koltuklarından olmalı
Ve tabii ki Cihangir'in ünlü kedilerini unutmuyoruz, onları da mekan çevresinde keyifle ağırlayarak altın vuruşu yapıyoruz
Tebrikler, mekanınız hazır. Hayırlı işler olsun.
*Eğer Cihangir çok bozdu abi ya, ben Karaköy'de mekan açacağım diyorsanız, sizi şu yazımıza doğru alabiliriz.