Şu ana kadar Japonya'dan bahsederken hep bir ilginçlik, hep bir orijinallik hep bir gariplikten bahsettik. Mesela geçtiğimiz hafta Japonların aslında farklı bir gezegen yaşadıklarından bahsetmiştik.
Ama bu kez biraz farklı konuşacağız. Japonların fikirlerine saygılarımızı sunacağız. Keşke bu kafeler bizim ülkemizde de olsa diyeceğiz.
Twilight'ı burada izlerdik: Vampir Kafe
Tabak yerine tabut getirilen, kan içiyormuşçasına şarap içilen, vampir garsonların hizmet verdiği, bol kırmızılı pek loş bir mekan vampir kafe. Bizim buralarda olsa kesin Twilight'ı falan burada izlerdik.
Kafalara dikkat: Kuş Kafe
Yüzlerce kuş sesiyle beraber bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir kafe Kuş Kafe. Siz kendinize bir şeyler söylerken, kuşlara da yem alabiliyorsunuz. Kafanıza dikkat edin ama bir şemsiyeyle gitmek hiç de kötü bir fikir olmayabilir.
Film konseptli kafeler artsın: Alice in Wonderland Kafe
Charles Lutwidge Dodgson tarafından 1865 yılında yazılan Alice Harikalar Diyarında kitabından ve aynı isimle Tim Burton yönetmenliğinde çekilen filmden esinlenerek hazırlanmış bir kafe. Kafesi yapılacak daha yüzlerce film var. Keşke yapılsa.
Kimse yalnız oturmasın diye: Moomin Kafe
Aslında biraz saykodelik bir kafe Moomin. Kafeye gidiyorsunuz, karşınıza Moomin adında bir peluş oyuncak oturtuyorlar ve siz onla dertleşiyorsunuz. Aynı anda 10 kişi yaptığında korku filminden fırlama bir sahne gelebilir gözünüze.
Bu konsept olmasa da olur tabii: Kilise Kafe
Keşke burada da olsa dedik ama kilise kafeleri istisna tutabiliriz.
Bu kesin olsun ama: Uyku Kafe
Detaylarda değişiklik yapıp tüm dünyada uygulanabilecek bir fikir uyku kafe. Gidiyorsunuz, uyumak istediğiniz saat kadar para ödüyorsunuz. İsterseniz size eşlik eden birileri oluyor. Yalnızca uyuyorsunuz tabii, kendinizi yalnız hissetmemek için.
Sosyalleşmek onların da hakkı: Kedi Kafe
Kedi kafeler yalnızca Japonya'da değil Avrupa ve Amerika'da da ünlü olmaya başlayan konseptlerden. Kedinizi götürüyorsunuz, diğer kedilerle birlikte kendi alanlarında yemek yiyorlar, oynuyorlar. Siz de bir köşede bekliyorsunuz ve diğer kedi sahipleriyle tanışmış oluyorsunuz.
Dünyanın en tatlı kafesi olabilir: Tavşan Kafe
Kafeye gittiniz, arkadaşlarınızla sohbet ediyorsunuz, yanınızdan hoplaya hoplaya geçen bir tavşan var ve birazdan elinizdekileri yemek için kucağınıza gelecek. Çıkasınız gelmez o kafeden.
İnsan keyiften delirir: Köpek Kafe
Bir kafe düşünün, siz yemek yerken onlarca köpek çevrenizde pıtı pıtı dolaşıyor. Arada yemeklerinize göz dikiyorlar. Hepsi birlikte kucağınıza atlamaya çalışıyorlar. Oy ne güzel.
Yorumlar
0 yorum yapılmış