Şu yazıya kocaman bir "Biz zaten tahmin ediyorduk canım" diyerek başlamak istiyoruz izninizle.
Çünkü konumuz acı biber ve bilirsiniz ki bu topraklarda acı biberin yeri hep ayrıdır bizim için. Acı yiyemeyenler olduğu gerçeğini bir kenara koyarsak, acı yiyen milyonlarca insan yanılıyor olamazdı. Nitekim, yanılmamış da zaten.
Neden mi bunları söylüyoruz, bilim insanları acı biber üzerine çalışmalar yapmış ve acıyı kahvaltıda bile afiyetle yiyen bizler başta olmak üzere, dünyanın tüm acı severlerini mutlu edecek şahane sonuçlara ulaşmışlar çünkü.
O sonuçlar neler mi?
Buyurunuz, hemen anlatalım.
Geniş çaplı bilimsel bir çalışma kapsamında 16 binden fazla yetişkinin acı biber tüketme alışkanlıkları gözlemleniyor...
Vermont Üniversitesi’ndeki Larner College of Medicine’da yakın zamanda bilim insanlarının yürüttüğü kapsamlı bir çalışma tamamlandı ve sonuçları paylaşıldı.
Çalışmanın başında 1988 yılından 1994 yılına kadar tam 16.179 yetişkin üzerinde acı biberin etkilerinin gözlemlenmesine karar veriliyor. Acı biber tüketenler, tüketmeyenler ve kontrol grupları belirlendikten sonraysa bu yıla dek gelen uzun süreç başlıyor.
Ardından, bu yetişkinler arasındaki ölüm oranları karşılaştırılıyor...
Bilim insanlarının yaklaşık 6 yıl boyunca acı biber tüketme alışkanlıklarını ve sıklıklarını gözlemledikleri bu yetişkin bireyler, çalışmanın bir parçası olarak uzun yıllar boyunca takip ediliyor tabii. Bu süreçte yaşam tarzlarından tutun da boy ve kilolarına kadar birçok değişken de göz önünde bulunduruluyor ve en doğru sonuçların çıkması için çalışılıyor.
Diğer tüm değişkenler de değerlendirildiğinde, acı biberin kalp ve damar hastalıklarını ve bu hastalıklardan kaynaklı felç gibi ciddi rahatsızlıkları önleme becerisine sahip olduğu ortaya çıkıyor. Bu da bilim insanlarının acı biberi "daha uzun bir ömrün anahtarı" şeklinde tanımlamalarına neden oluyor.
Acı biberin bu gücü içindeki kapsaisin adlı bir bileşenden kaynaklanıyor...
Çalışma, acı biberin kalp ve damar hastalıkları konusunda vücuda destek olduğunu belirlemekle kalmıyor elbette. Acı biberin içindeki hangi bileşenin buna neden olduğu da araştırılıyor ve acı biberin özellikle iç kısımlarında ve çekirdeklerinde bulunan kapsaisin adlı bileşene ulaşılıyor.
Kısacası, araştırma düzenli olarak kapsaisin tüketen kişilerin tüketmeyen kişilere oranla %13 daha düşük ölüm tehlikesine sahip olduklarını ortaya koyuyor.
Bitmedi... Bu bileşen aynı zamanda anti-obezite etkisi göstererek zayıflamaya da yardımcı oluyor...
Bilim insanları yürüttükleri bu yıllar süren çalışma sonucunda özellikle kırmızı acı biberin içindeki kapsaisin sayesinde insan ömrünü uzatabileceği yönünde sonuçlar elde ediyor ancak o sırada, başka bir etkisini de fark ediyorlar: Kırmızı acı biber, zayıflamanın da sırrı!
Çünkü kapsaisin vücutta sıcaklık ve basınç gibi farklı durumların düzenlenmesine yardımcı olan reseptörlerle etkileşim haline geçebiliyor. Bu da yetmezmiş gibi biberin içinde bolca bulunan A, B ve C vitaminleri devreye giriyor ve tüm bunlar güçlerini birleştirdiklerinde zayıflamaya karşı önemli bir silaha dönüşüyorlar.
Sözün özü, kırmızı acı biber başta olmak üzere tüm acı biberlere olan sevgimiz meğer karşılıksız değilmiş!
Başta da söylediğimiz gibi, zaten bizim topraklarımızın en vazgeçilmez baharatı da yiyeceği de acı biberdi, artık onu gönül rahatlığıyla tüketmek için daha sağlam nedenlerimiz oldu.
Yalnız söylemeden geçmek olmaz, sırf ömür uzatıyormuş diye öyle 7/24 yenecek bir yiyecek de değil acı biber. Siz, siz olun, özellikle de ciddi bir rahatsızlığınız varsa doktorunuza danışmadan tek bir acı bibere bile elinizi sürmeyin, daha uzun yaşarım diye düşünüp sağlığınızı tümden tehlikeye atmayın. Ne derler, her şey kararında güzel.
E hadi o zaman herkese sağlıklı, upuzun ömürler! :)
Kaynak: foodbeast
Yorumlar
0