<p>4000 yıllık tarihinin büyük bölümünü acı bir içecek olarak geçiren çikolata, Amerika'nın keşfiyle Avrupa'da tanınmaya başlamıştır. Alman şirketi Jordan &amp; Timaeus'un 1839'da sıvı olarak tüketilmek üzere ilk kez ürettiği sütlü çikolata versiyonu, 1870'lerde İsviçreli Daniel Peter'ın girişimiyle katı hâlini ilk kez almıştır.</p>
<p>Yeni Dünya'nın keşfinden önce Orta Amerika'nın yerli topluluklarınca asalet sembolü olarak, içine vanilya, bal, acı biberler ve diğer bazı baharatlar katılarak tüketilen kakao mamulü, İspanyol kaşiflerce Avrupa'ya getirildikten sonra şeker ve tarçınla tatlandırılarak kısa zamanda büyük bir üne sahip olmuştur. 19. yüzyıl başlarında üretilen özel pres makinesiyle elde edilen katı çikolata, yüzyıl sonlarında sütlü olarak da üretilmeye başlanmıştır.</p>
<h2>Sütlü çikolatanın yararları nelerdir?</h2>
<p>- Ana maddesi olan kakao, yüksek miktarda antioksidan içerir.</p>
<p>- Kakaonun bulundurduğu teobromin adlı uyarıcı idrar söktürücü, boğaz yumuşatıcı ve inatçı öksürüklerde rahatlatıcı etkiye sahiptir.</p>
<p>- Kan basıncını (tansiyonu) düşürerek kalp sağlığının ve damar açıklığının korunmasına, felç ihtimalinin düşürülmesine yardımcı olur.</p>
<p>- Barındırdığı flavonoid maddesiyle kan akışının hızlanmasını sağlar.</p>
<p>- Bulundurduğu karbonhidrat çeşitleriyle beynin serotonin salgılamasını sağlar ve mutluluk verir.</p>
<p>- İçindeki şekere tezat olarak, diş sağlığını koruyan antibakteriyel maddelere sahiptir.</p>
<h2>Sütlü çikolatanın zararları nelerdir?</h2>
<p>Vücudun ihtiyaç duyduğu yağ oranını ayarında tüketildiğinde tek başına karşılayabilir; ancak fazla kullanımı ile de kilo alımına yol açabilir. 50 gram sütlü çikolatada 250-300 arası kalori bulunur. Dolgu maddeleri ve fındık ya da fıstık katkılı olanlarda kalori daha da artar. </p>
<p>Migren hastalarınca tüketildiğinde baş ağrısını tetikleyebilir. İçindeki teobromin adlı uyarıcı, özellikle kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar tarafından sindirilemediğinden bu canlılar için zehirleyici olabilir. Aşırı tüketiminde normalde alerjisi bulunmayan kişilerde dahi deride döküntülere neden olabilir. Bulundurduğu doymuş yağ oranından ötürü özellikle kalitesiz olanları kolesterolün yükselmesine yol açabilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Sütlü çikolata nasıl saklanmalıdır?</h2>
<p>Genellikle sıcakta kalıp erimesinden çekinilerek buzdolabına konulan sütlü çikolata, çikolata türleri arasında buzdolabı koşullarından en kötü etkilenen çeşittir. Buzdolabından çıkarıldığında eski hâline tam olarak dönemeyen sütlü çikolata, yağ oranı daha fazla olduğu için yenilebilecek duruma da en geç gelendir. Sütlü çikolata, ideal oda sıcaklığında, karanlık ve kokusuz bir ortamda saklanmalı, mümkünse orijinal alüminyum folyosundan ayrılmamalıdır.</p>
<p><em>Görselin kaynağı:<a href="http://www.foodnculture.com" target="_blank"> http://www.foodnculture.com</a></em></p>

sütlü çikolata

SÖZLÜK

Sütlü Çikolata

<p>4000 yıllık tarihinin büyük bölümünü acı bir içecek olarak geçiren çikolata, Amerika'nın keşfiyle Avrupa'da tanınmaya başlamıştır. Alman şirketi Jordan &amp; Timaeus'un 1839'da sıvı olarak tüketilmek üzere ilk kez ürettiği sütlü çikolata versiyonu, 1870'lerde İsviçreli Daniel Peter'ın girişimiyle katı hâlini ilk kez almıştır.</p> <p>Yeni Dünya'nın keşfinden önce Orta Amerika'nın yerli topluluklarınca asalet sembolü olarak, içine vanilya, bal, acı biberler ve diğer bazı baharatlar katılarak tüketilen kakao mamulü, İspanyol kaşiflerce Avrupa'ya getirildikten sonra şeker ve tarçınla tatlandırılarak kısa zamanda büyük bir üne sahip olmuştur. 19. yüzyıl başlarında üretilen özel pres makinesiyle elde edilen katı çikolata, yüzyıl sonlarında sütlü olarak da üretilmeye başlanmıştır.</p> <h2>Sütlü çikolatanın yararları nelerdir?</h2> <p>- Ana maddesi olan kakao, yüksek miktarda antioksidan içerir.</p> <p>- Kakaonun bulundurduğu teobromin adlı uyarıcı idrar söktürücü, boğaz yumuşatıcı ve inatçı öksürüklerde rahatlatıcı etkiye sahiptir.</p> <p>- Kan basıncını (tansiyonu) düşürerek kalp sağlığının ve damar açıklığının korunmasına, felç ihtimalinin düşürülmesine yardımcı olur.</p> <p>- Barındırdığı flavonoid maddesiyle kan akışının hızlanmasını sağlar.</p> <p>- Bulundurduğu karbonhidrat çeşitleriyle beynin serotonin salgılamasını sağlar ve mutluluk verir.</p> <p>- İçindeki şekere tezat olarak, diş sağlığını koruyan antibakteriyel maddelere sahiptir.</p> <h2>Sütlü çikolatanın zararları nelerdir?</h2> <p>Vücudun ihtiyaç duyduğu yağ oranını ayarında tüketildiğinde tek başına karşılayabilir; ancak fazla kullanımı ile de kilo alımına yol açabilir. 50 gram sütlü çikolatada 250-300 arası kalori bulunur. Dolgu maddeleri ve fındık ya da fıstık katkılı olanlarda kalori daha da artar. </p> <p>Migren hastalarınca tüketildiğinde baş ağrısını tetikleyebilir. İçindeki teobromin adlı uyarıcı, özellikle kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar tarafından sindirilemediğinden bu canlılar için zehirleyici olabilir. Aşırı tüketiminde normalde alerjisi bulunmayan kişilerde dahi deride döküntülere neden olabilir. Bulundurduğu doymuş yağ oranından ötürü özellikle kalitesiz olanları kolesterolün yükselmesine yol açabilir.</p> <div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Sütlü çikolata nasıl saklanmalıdır?</h2> <p>Genellikle sıcakta kalıp erimesinden çekinilerek buzdolabına konulan sütlü çikolata, çikolata türleri arasında buzdolabı koşullarından en kötü etkilenen çeşittir. Buzdolabından çıkarıldığında eski hâline tam olarak dönemeyen sütlü çikolata, yağ oranı daha fazla olduğu için yenilebilecek duruma da en geç gelendir. Sütlü çikolata, ideal oda sıcaklığında, karanlık ve kokusuz bir ortamda saklanmalı, mümkünse orijinal alüminyum folyosundan ayrılmamalıdır.</p> <p><em>Görselin kaynağı:<a href="http://www.foodnculture.com" target="_blank"> http://www.foodnculture.com</a></em></p>

dolgulu çikolata

Dolgulu Çikolata

beyaz çikolata

Beyaz Çikolata

pralin çikolata

Pralin Çikolata

Bitter Çikolata

<p>Fransız kökenli bir çikolatalardan biri olan sarışın çikolata, beyaz çikolatanın yüksek sıcaklıkta eritilmesi ile elde edilir. Fransız çikolata üreticisi Frédéric Bau’nun tesadüfen bulduğu bu çikolata karamela rengindedir. Sarışın çikolata hafif tereyağlı bisküviye ve süt reçeline benzeyen tadı ile bilinir. </p>
<p>Sarışın çikolatayı diğer çikolatalardan ayıran en önemli fark ise ağızda eridiğinde hafif tuzlu bir tat bırakmasıdır. Sarışın çikolatanın içindeki bu tuz, kakao ağacının yetiştiği topraktan doğal olarak gelir.</p>
<h2>Sarışın çikolata nerede satılır?</h2>
<p>Sarışın çikolata pahalı bir çikolata olduğu ve ülkemizde yeni üretilmeye başlandığı için fazla tanınmaz. Büyük marketlerde, lüks alışveriş merkezlerin ve yalnızca çikolata üzerine satış yapan özel dükkanlarda “Dulcey” adı ile satılır. 85 gramlık paketler halinde bu marketlerde bulunan sarışın çikolata, ithal çikolata satışı internet sitelerinden de temin edilebilir.</p>
<h2>Evde sarışın çikolata nasıl yapılır? Püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Temel malzemesi beyaz çikolata olan sarışın çikolata evde pratik yöntemler ile hazırlanabilir. Hem fırında hem de benmari usulü ile ocakta yapılabilen sarışın çikolata, beyaz çikolatanın ağır ağır eritilmesi ve çikolatanın içindeki şekerin karamelize olmasıyla meydana gelir. Şekerin karamelize olması ile beyaz çikolatanın rengi sütlü kahverengiye dönmeye ve çikolatadan hafif tereyağlı bisküvi kokusu gelmeye başlar ve sarışın çikolata denilen çikolata elde edilir.</p>
<p>Evde sarışın çikolata yapmak için beyaz çikolata alırken özellikle çikolatanın içerisindeki kakao yağı oranına dikkat etmek gerekir. İçerisinde yüksek oranda kakao yağı bulunan beyaz çikolata kolayca eriyip sarışın çikolataya dönüşürken kakao yağı oranı düşük olan çikolatalar ısıtma işlemi sırasında pütürleşip kum kıvamına gelecektir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Sarışın çikolata nasıl kullanılır?</h2>
<p>Sarışın çikolata hafif tereyağlı bisküvileri andıran tadı ile çikolatanın kullanıldığı her çeşit tatlıda kullanılabilir. Rendelenerek tatlıların üzerine konabilen sarışın çikolata eritilerek pastaların üzerine sürülebilir. Tek başına çikolata sosu olarak hazırlanabilen sarışın çikolata keklerin üzerine dökülür.</p>
<p>Sarışın çikolata mango, şeftali, kayısı ve muz gibi meyveler ile uyumlu bir tada sahiptir. Özellikle bu meyveler ile hazırlanan meyve tabaklarını süslemek için eritilerek kullanılabilir. Sarışın çikolata, susam, ceviz ve fındık gibi malzemeler ile evde trüf çikolata olarak hazırlanabilir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı:<a href=" http://gourmetandstyling.com" target="_blank"> http://gourmetandstyling.com</a></em></p>

sarışın çikolata

Sarışın Çikolata

<p>Beyaz çikolata, içerisinde kakao yağı, süt kuru maddesi, şeker ve süt yağı bulunan bir çikolata çeşididir. Kakao tozu içermeyen yiyeceğe çikolata tadını kakao yağı verir. Ekstra lezzet ve aroma katmak için içerisine vanilya da eklenir. Beyaz çikolata genellikle fildişi, beyaz ya da bej renktedir. Gerçekten çikolata olup olmadığı konusu hala tartışmalıdır. Kimilerine göre sadece bir şekerleme çeşididir.</p>
<p>Beyaz çikolata tarihte ilk kez 1930’larda, İsviçre’de, bir firma tarafından kakao yağı artıklarını değerlendirmek için üretilmiştir. 1948 yılında ilk olarak ABD’ye “Alp Beyazı” adındaki çikolata çubukları olarak satılmıştır. Bu ürün, beyaz çikolata ve badem parçacıklarından yapılmıştır.</p>
<h2>Beyaz çikolata yapımı</h2>
<p>Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Avrupa Birliği, Kanada ve İsviçre’de beyaz çikolatanın ihtiva etmesi gereken maddeler ve bunların miktarları belli bir düzenlemeye tabidir. Buna göre beyaz çikolatada, kakao yağı oranı yüzde 20, süt ürünü (süt, krema, tereyağı) kuru maddesi oranı yüzde 14 ve süt yağı oranı ise yüzde 3,5’tan az olamaz.</p>
<p>Türkiye’de de bu standartlar geçerlidir. ABD bu standartlara ilaveten, şeker oranının yüzde 55’i geçmemesi şartını da getirmiştir. Tüm bu malzemelerin bir araya gelmesiyle beyaz çikolata elde edilir.</p>
<h2>Beyaz çikolata mutfakta nasıl kullanılır?</h2>
<p>Beyaz çikolata, şefler açısından kolay bir malzeme değildir. Çikolatalar arasında en narin olanıdır. Isıtırken, eritirken çok dikkatli olmak, yavaş ve sabırlı davranmak gerekir. Eritme işlemi sırasında ısının 40-45°C'yi geçmemesi önemlidir. Daha garantili bir eritme yöntemi, bir sos tenceresinde kaynatmadan ısıtılan sıvı kremanın içine küçük parçalara ayrılan beyaz çikolatayı eklemektir.</p>
<p>Beyaz çikolatanın ucuzundan kaçınılmalıdır. Çünkü kakao yağı değil muhtemelen başka bir yağ kullanılarak imal edildiği için bütçenize daha uygundur, ancak aynı lezzeti vermez. Beyaz çikolata tatlılarda bilhassa muz, ahududu, böğürtlen, vişne, hindistan cevizi, badem, fındık, portakal, limon, likör çeşitleri ve romla beraber kullanılır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Beyaz çikolata ve çikolata arasındaki farklar nelerdir?</h2>
<p>Beyaz çikolatanın en önemli farkı kakao tozu içermemesidir. Kakao tozu mineraller açısından oldukça zengindir. Kalsiyum, bakır, magnezyum, fosfor, potasyum, sodyum ve çinko içerir. Dolasıyla, beyaz çikolata, bu mineraller açısından fakir bir besindir. Kakao tozunda bulunan kafein ve onunla benzer etkileri gösteren teobromin de beyaz çikolatada bulunmayan diğer maddelerdir.</p>
<p>Kakao çekirdeğindeki antioksidan özellik siyah çikolataya kakao tozuyla geçerken, beyaz çikolata bu özelliği taşımaz çünkü kakao yağı antioksidanları taşımaz. Beyaz çikolatanın diğer çikolatalara göre şeker oranı daha yüksektir. 100 gram beyaz çikolata yaklaşık 540 kaloridir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://opinioncenter.li" target="_blank">http://opinioncenter.li</a></em></p>

<p>Palmiye ağacının meyvelerinden elde edilen palm yağı, trans yağ içermeyen ve lezzet açısından nötr olan bir yağ türüdür. Kolombiya, Endonezya ve Malezya ülkeleri tarafından üretilen palm yağı, dünya genelinde en çok kullanılan bitkisel yağlar arasında ikinci sırada yer almaktadır. Yüzde 50 doymuş yağ asitleri, yüzde 40 doymamış yağ asitleri ve yüzde 10 çoklu doymamış yağ asitleri olmak üzere tüm yağ türlerinin birleşiminden oluşan palm yağı, trans yağ içermez. </p>
<p>Hidrojene olmayan palm yağı, sıcaklık ile işlenmemiş olduğu için, pişirme esnasında hiçbir değişikliğe uğramaz ve doğallığını korur. Bu nedenle tıpkı zeytinyağı gibi sağlıklı beslenmede önemli bir yere sahiptir.</p>
<h2>Palm yağı nerelerde kullanılır?</h2>
<p>Hurma yağı olarak da bilinen palm yağının iki farklı türü ve iki ayrı kullanım şekli bulunmaktadır. Palmiye meyvesinden elde edilen yağ mutfaklarda; tohumundan elde edilen yağ ise sanayide değerlendirilir. Oldukça geniş bir tüketim alanı bulunan palm yağı; çikolatalarda, cipslerde, margarinlerde ve kahve kremalarında sıklıkla kullanılır. </p>
<p>Aynı zamanda yüksek ısıya dayanıklı olduğu için fast food restoranlarında en çok tercih edilen bitkisel yağ türüdür. Baskın bir kokusu bulunmayan palm yağı, meyve ve sebzelerin tadını bozmadığı için pek çok gıdanın yapımında öncelikli tercih sebebidir. Palm yağı aynı zamanda kozmetik, deterjan, sabun ve akaryakıt sanayinde kullanılmaktadır.</p>
<h2>Palm yağının faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Tıpkı kanola yağı gibi iyi bir antioksidan kaynağı olan palm yağı; hücre yaşlanması, alzheimer ve kansere karşı vücudu korur.</p>
<p>- Bileşiminde bulunan bol miktarda karoten ile bağışıklık sistemini güçlendirir.</p>
<p>- E vitamini yönünden zengin olan palm yağının, katarakt oluşumunu önlediği ve kalp krizi riskini minimuma indirdiği düşünülmektedir.</p>
<p>- Keten tohumu yağı ile birlikte kullanıldığında kan lipidlerini iyileştirici etkiye sahiptir.</p>
<p>- Sindirim sistemini düzenler ve hazmı kolaylaştırır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Palm yağının zararları nelerdir?</h2>
<p>Palm yağı içerdiği vitamin ve mineraller bakımından oldukça sağlıklı bir yağdır. Ancak rafine edilmiş palm yağında bu bileşenlerin miktarı oldukça düşüktür. İşlenmiş palm yağının insan sağlığı üzerinde pek çok zararı söz konusudur.</p>
<p>Palm yağındaki doymuş yağ asidi seviyesi yüzde 50 iken, ayçiçeği yağında bu oran yüzde 7'dir. Dolayısıyla işlenmiş palm yağı, obezite ve kalp hastalıklarına neden olabilmektedir. Ucuz olduğu için hazır gıdalar, organik ve vegan yiyeceklerin yanı sıra, bebek mamalarına da ilave edilen palm yağı kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında pek çok rahatsızlığa yol açabilmektedir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://financialtribune.com/" target="_blank">http://financialtribune.com/</a></em></p>

palm-yagi

Palm Yağı

<p>Gülgillerin familyasının bir alt türü olan ve Maloideae ailesinden gelen döngel, sonbahar aylarında tüketilen bir meyvedir. Alt kısmı tüylü olan yaprakları ve çiçek tablası ile sarılmış etli meyveleri ile tanınan döngel ağacı, üç metreye kadar büyüyebilir. Eriğe benzeyen kahverengi meyveleri, yuvarlak veya oval biçiminde olur. Halk arasında muşmula, töngel, beşbıyık, ezgil ve gelin boğan gibi isimler ile adlandırılan döngel, Karadeniz’in sahil kesiminde ve Marmara’nın Karadeniz’e bakan bölgelerinde büyür.</p>
<h2>Döngel nasıl tüketilir ve püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Olgunlaştığında koyulaşan döngel meyvesi, toplandığında acı ve buruk bir tada sahiptir. Aynı zamanda ilk koparıldığında oldukça sert olan meyve, acı ve buruk tadı yüzünden hemen yenilmez. Daldan koparıldıktan sonra bir süre bekletilir. Bekletilince hem tatlılaşır hem yumuşar. Yumuşadıktan sonra yenilen meyve, bekletilirken suya konulursa daha uzun süre taze kalır.</p>
<p>Mutfakta ise elma, armut, vişne ve ayva gibi meyvelerle birlikte tatlı yapımında kullanılır. Kurutulmuş döngel meyvesi ise çikolata ile kaplanarak hafif bir tatlı olarak yenilir. Aynı zamanda yumuşamış döngel, ince ince kıyılıp marmelat olarak hazırlanır. Hoşaf ve turşu olarak da tüketilen döngel meyvesi kaynatılarak çay yapılır. Döngel meyvesinin çekirdekleri ve yaprakları ise halk arasında ilaç yapımında kullanılır.</p>
<h2>Döngel meyvesinin mevsimi</h2>
<p>Döngel ağacı mart ayında beyaz ve pembe renkte çiçekler açar. Yaz aylarında tamamen olgunlaşan çiçekler döngel meyvesine dönüşür. Sonbahar başlarında ise rengi yeşil ile kahverengi arasında olan meyve, ekim ile kasım ayı arasında toplanabilir. Soğuğa dayanıklı olduğu için hasat mevsimi kış aylarına kadar sürer. Döngel meyvesi toplandıktan sonra da olgunlaşmaya devam eder. Döngel meyvesi sıcak ve gölgelik bir alanda kurutularak kışın tüketilebilir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Döngelin faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Döngel içerdiği C vitamini ile sindirim sistemini korur, böbrek taşı oluşumunu önler ve böbreklerde oluşan iltihaplanmaya iyi gelir.</p>
<p>- Bağırsak hareketlerini arttırarak metabolizmayı hızlandıran döngel, diyet yaparken zayıflamaya yardımcı olur.</p>
<p>- Düzenli tüketilen döngel meyvesi enerji verir.</p>
<p>- Döngel çayı; pelin otu, kuşburnu ve ginseng çayı gibi stresi azaltmaya yardımcı olur ve vücut direncini arttırır.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="http://ekicilerfidancilik.com/" target="_blank">http://ekicilerfidancilik.com/</a></em></p>

Sütlü Çikolata