<p>Ilıman iklimlerde boyu 70-90 cm'e kadar çıkan, kuraklığa dayanabilen, ebegümeciler familyasına ait bir bitkidir. İçerdiği mineral ve vitaminlerle oldukça yararlı bir bitkidir. Faydalarından tam anlamıyla yararlanabilemek için bamyanın seçimi ve muhafazası da en az pişirilmesi kadar önemlidir.</p>
<h2>Bamya seçmenin püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>İyice olgunlaşan bamyalar tohuma kaçmış olabileceği gibi genelde kesikli ve lekeli olurlar. Bu da tencerede dağılmalarını ve yemeğin salyalanmasını kolaylaştırır. Küçük bamyaların, iri bamyalara oranla daha yumuşak ve lezzetli olduğu genel kabul görmüştür. </p>
<p>Bu sebeple küçük bamya türleri daha çok rağbet görmektedir. Bamya buzdolabında tazeliğini iki günden fazla koruyamayacağı için pişirileceği zamanda yeteri miktarda satın almak daha uygundur. Bu sayede bamyadan elde edilecek faydalar maksimum seviyeye çıkartılmış olur.</p>
<h2>Bamya nasıl saklanır?</h2>
<p>Konserve ve şoklama yöntemleri ile bamya saklama imkanı bulunsa da en sağlıklı ve en çok rağbet edilen yöntem kurutmadır.Kurutmak üzere alınan taze bamyalar iyice yıkandıktan sonra suyu süzülmeye bırakılır. Süreci hızlandırmak için temiz bir bez yardımıyla kurulamak yerinde olacaktır. </p>
<p>Baş kısımları bir bıçak yardımı ile yavaşça döndürülerek huni biçiminde kesilir. Bu işlemin itinalı biçimde yapılması bamyanın zedelenmesini engelleyecek ve pişirilirken salya yapmasının önüne geçecektir. </p>
<p>Bamyaları keserek baş kısımlarını sivriltme işlemi sonrası, bir iğne yardımı ile sivri kısımlarından teker teker iplere dizilerek kurumaya bırakılması gerekir. Güneşi direkt almayan, hafif rüzgarlı bir yerde kurumaları iki hafta kadar sürecektir.Kuruyan bamyalar bez bir torba içinde, serin ve ışık almayan bir ortamda muhafaza edilir. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Bamyanın faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Bamyanın sindirim sistemini koruyucu özellikleri mevcuttur. Kabızlığa karşı etkilidir.</p>
<p>- Zengin lif içeriği ile diyabeti önlemede yardımcıdır.</p>
<p>- Folat (folik asit) yönünden zengin olması nedeniyle hamilelerin tüketmesi tavsiye edilir.</p>
<p>- Kan ve kemik sağlığı için oldukça değerli olan K vitamini bamyada bolca bulunur.</p>
<p>- Astım hastaları üzerinde olumlu etkileri bilinmektedir.</p>
<p>- Güneşin verdiği hasarları gidermede yararlıdır.</p>
<p>- Kolon kanserine karşı tüketilmesi önerilir.</p>
<p>- Kolesterol seviyesinin dengelenmesine katkı sağlar.</p>
<p>- Obezite ile mücadelede etkisinin olduğu düşünülmektedir.</p>
<p>- Cilt ve saç sağlığını korumada yardımcıdır.</p>

bamya

SÖZLÜK

Bamya

<p>Ilıman iklimlerde boyu 70-90 cm'e kadar çıkan, kuraklığa dayanabilen, ebegümeciler familyasına ait bir bitkidir. İçerdiği mineral ve vitaminlerle oldukça yararlı bir bitkidir. Faydalarından tam anlamıyla yararlanabilemek için bamyanın seçimi ve muhafazası da en az pişirilmesi kadar önemlidir.</p> <h2>Bamya seçmenin püf noktaları nelerdir?</h2> <p>İyice olgunlaşan bamyalar tohuma kaçmış olabileceği gibi genelde kesikli ve lekeli olurlar. Bu da tencerede dağılmalarını ve yemeğin salyalanmasını kolaylaştırır. Küçük bamyaların, iri bamyalara oranla daha yumuşak ve lezzetli olduğu genel kabul görmüştür. </p> <p>Bu sebeple küçük bamya türleri daha çok rağbet görmektedir. Bamya buzdolabında tazeliğini iki günden fazla koruyamayacağı için pişirileceği zamanda yeteri miktarda satın almak daha uygundur. Bu sayede bamyadan elde edilecek faydalar maksimum seviyeye çıkartılmış olur.</p> <h2>Bamya nasıl saklanır?</h2> <p>Konserve ve şoklama yöntemleri ile bamya saklama imkanı bulunsa da en sağlıklı ve en çok rağbet edilen yöntem kurutmadır.Kurutmak üzere alınan taze bamyalar iyice yıkandıktan sonra suyu süzülmeye bırakılır. Süreci hızlandırmak için temiz bir bez yardımıyla kurulamak yerinde olacaktır. </p> <p>Baş kısımları bir bıçak yardımı ile yavaşça döndürülerek huni biçiminde kesilir. Bu işlemin itinalı biçimde yapılması bamyanın zedelenmesini engelleyecek ve pişirilirken salya yapmasının önüne geçecektir. </p> <p>Bamyaları keserek baş kısımlarını sivriltme işlemi sonrası, bir iğne yardımı ile sivri kısımlarından teker teker iplere dizilerek kurumaya bırakılması gerekir. Güneşi direkt almayan, hafif rüzgarlı bir yerde kurumaları iki hafta kadar sürecektir.Kuruyan bamyalar bez bir torba içinde, serin ve ışık almayan bir ortamda muhafaza edilir. </p> <div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Bamyanın faydaları nelerdir?</h2> <p>- Bamyanın sindirim sistemini koruyucu özellikleri mevcuttur. Kabızlığa karşı etkilidir.</p> <p>- Zengin lif içeriği ile diyabeti önlemede yardımcıdır.</p> <p>- Folat (folik asit) yönünden zengin olması nedeniyle hamilelerin tüketmesi tavsiye edilir.</p> <p>- Kan ve kemik sağlığı için oldukça değerli olan K vitamini bamyada bolca bulunur.</p> <p>- Astım hastaları üzerinde olumlu etkileri bilinmektedir.</p> <p>- Güneşin verdiği hasarları gidermede yararlıdır.</p> <p>- Kolon kanserine karşı tüketilmesi önerilir.</p> <p>- Kolesterol seviyesinin dengelenmesine katkı sağlar.</p> <p>- Obezite ile mücadelede etkisinin olduğu düşünülmektedir.</p> <p>- Cilt ve saç sağlığını korumada yardımcıdır.</p>

pirasanin-faydalari

Pırasa

pancar

Pancar

soya-fasulyesi

Soya Fasulyesi

roka

Roka

kuzu-kulagi

Kuzukulağı

frenk-maydanozu

Frenk Maydanozu

seker-pancari

Şeker Pancarı

ravent

Ravent

madimak

Madımak

semiz-otu

Semizotu

tere

Tere

kara-lahana

Kara Lahana

<p>Aromatik kokusuyla yemeklere tat vermek için kullanılan Frenk maydanozu, kıvırcık yaprakları ve beyaz çiçekleri ile tanınır. Ana vatanı Kafkasya olan bitki, halk arasında eşek hardalı ve siyah hardal gibi isimlerle adlandırılır. Geleneksel tıpta ilaç olarak kullanılan Frenk maydanozu, yüksek dozlarda kullanıldığında zehirlenmelere neden olur. </p>
<h2>Frenk maydanozunun mevsimi ve saklanması</h2>
<p>Doğada kendiliğinden yetişen Frenk maydanozu, bahçe bitkisi olarak yetiştirilir. Bahar aylarında havanın ısınmasıyla ekilmeye başlanan Frenk maydanozu, saksıda yetiştireceği zaman şubat ayında dikilmelidir. Dikiminden bir veya bir buçuk ay sonra büyüyen Frenk maydanozu mayıs ve haziran ayında toplanır. Haziran ayından sonra marketlerde ve manavlarda kolayca bulunabilir. Frenk maydanozu kokusunu çabuk kaybettiği için kurutulmadan taze tüketilmelidir. Tohumları ise kurutularak saklanabilir. Ekim ve kasım aylarında toplanan tohumları gölgede kurutularak toz haline getirilir. Toz haline getirilen tohumlar hava almayacak şekilde kavanozda saklanabilir. </p>
<h2>Frenk maydanozu nasıl kullanılır ve püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Frenk maydanozu, yemeklere ve salatalara tat vermek için kullanılır. Baharat olarak sığır eti yemeklerine katılır. Özellikle Fransız mutfağında geniş bir kullanıma sahip olan Frenk maydanozu, makarna soslarına eklenir. Aromatik kokusuyla kızartmalara da eklenen bitkinin kıvırcık yaprakları servis tabaklarını süslerken kullanılır. Frenk maydanozu pişirilirken kokusunu kaybedeceği için pişirilmeden kullanılmalıdır. Halk arasında tıbbi amaçlarla da kullanılan Frenk maydanozu, kurutulmuş tohumları ile birlikte kaynatılarak çay yapılır. Çay dışında süte veya sirkeli suya katılarak tüketilen Frenk maydanozu, haricen de kullanılır. Haricen kullanılacağı zaman hardal unu, bal ve zeytin yağı gibi gıdalar ile karıştırılır ve merhem yapılır. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Frenk maydanozunun faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Frenk maydanozu ile hazırlanan lapa, çocuk emziren kadınların göğüs uçlarında meydana gelen iltihaba karşı kullanılır.</p>
<p>-Frenk maydanozu karabaş otu gibi merhem yapılarak egzama yaralarına sürülür. Vücudun çeşitli yerlerinde oluşan yaralanmalarda da kullanılan merhem yaraların çabuk iyileşmesini sağlar.</p>
<p>-Frenk maydanozu, toz haline getirilen tohumları ile birlikte içildiğinde iştah açar, hazımsızlığa iyi gelir ve mideyi rahatlatır. </p>
<p>-Soğuk algınlığı ve bronşit gibi hastalıklara karşı ilaç olarak tüketilir.  </p>
<p><em>Görsel kaynak: <a href="http://lavprisfroe.dk/krydderurter-fro/58-korvel-chervil.html" target="_blank">lavprisfroe.dk</a></em></p>

<p>Maydanozgillerden, akrabaları dereotu ve kimyon gibi kendine has bir kokuya sahip olan rezenenin boyu iki metreyi bulabilir.İçeriğinde tanen, nişasta, uçucu yağlar ve şeker bulunduran rezenenin çiçekleri altın sarısı rengindedir.</p>
<p>Bitki, ekimini takip eden iki yıl içinde, hasat edilebilecek hali alır ve olgunlaşan tohumları toplanmaya başlanır<br />
İçeriğinde A, C ve E vitaminleri ile demir, çinko, bakır, potasyum, selenyum ve magnezyum barındırır.</p>
<h2>Rezene nasıl tüketilir?</h2>
<p>Rezenenin tohumu, gövdesi, yaprağı ve soğanı farklı şekilde kullanılabilir. Rezenenin soğanı çiğ olarak, özellikle sandviç ve salatalarda tercih edilir. Yine tazeliğini koruyan gövde kısmı da salata malzemesi olarak ilgi görür.</p>
<p>Rezene tohumları suda kaynatılır ya da kaynar su içinde demlenmeye bırakılırsa, tadı ve kokusu meyan köküne benzeyen rezene çayı elde edilmiş olur.Rezenenin tohum ve yaprağının kaynatılması ile elde edilecek buhar, gözenekleri açarak cildin derinlemesine temizlenmesini sağlar. </p>
<p>Yine rezene yağı tüketimi de, en az rezene tohumu kadar sağlığa yararlı sonuçlar sağlar.</p>
<h2>Rezenenin faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Rezene güçlü bir antioksidandır. Bu özelliği ile virüs ve parazitlerin vücuttan atılmasını sağlayarak, bünyeyi güçlü kılar.</p>
<p>- Doğal bir antibiyotik olan rezene deri ve cilt enfeksiyonlarına karşı etkilidir. </p>
<p>- Yüklü miktarda diyet lifi içeren rezene, sindirimi kolaylaştırıcı ve bağırsak sağlığını koruyucu özelliklere sahiptir.</p>
<p>- Kolesterolün dengelenmesine yardımcıdır. </p>
<p>- Gaz giderici özelliği bilinmektedir.</p>
<p>- Kan basıncını ve kalp ritmini düzenlemede yardımcı rolü bulunmaktadır.</p>
<p>- Cilt sağlığını korumada etkilidir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Rezenenin zararları nelerdir?</h2>
<p>Rezene tohumunun fazla tüketilmesi halinde, ciltte dökülme ve kızarma meydana gelebilecektir. Yine yüksek dozlu kullanımlarda baş dönmesi, titreme ve kusma görülebilir.Epilepsi hastalarının ve gebelik sürecinde olanların tüketmesi tavsiye edilmemektedir. Yine kanser tedavisi görenlerin de rezeneden uzak durması gerektiği bildirilmektedir. </p>
<p>Emziren annelerin ise kullanmaya başlamadan önce mutlaka doktoruna danışması gerekmektedir.Özellikle rezenenin tohumu deri iltihabı, deride kabarcıklanma ve benzeri deri problemlerine kaynaklık edebilir. Alerjiye neden olabileceği gibi var olan alerjik problemleri de yeniden açığa çıkarabilir. Çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle ilaç kullananların mutlaka doktorlarına danışarak tüketmeleri gerekmektedir. </p>

rezene

Rezene

<p>Baklagiller familyasından fasulyeye benzerliği ile bilinen börülce, orta kısmında yer alan siyah bölge nedeniyle kimi yörelerde karnıkara ismi ile de anılmaktadır.Familyasındaki diğer bitkilere nazaran daha az bilinen ve çoğunlukla Ege Bölgesi'nde tüketilen börülce, oldukça besleyici içeriğe sahiptir. Bu haliyle börülce, özellikle hayvansal gıda tüketiminden uzak duranlar için iyi bir besin alternatifi olarak dikkat çekmektedir.</p>
<h2>Börülce nasıl tüketilir?</h2>
<p>Börülce, taze ve kuru olarak yemeklerde kullanılır. Salata yapılarak tüketimi de yaygındır. Kimi yerlerde börülce turşu yapılarak da tüketilmektedir. Börülcenin yemeğinden ziyade salata yapılarak tüketilmesi daha yaygındır. Ezilerek limon ve zeytinyağı ile terbiye edilen pişmiş börülce tohumları fava adı verilen ve yaygın olarak da sevilen  bir yemeği oluşturur. </p>
<p>Kıymalı ve zeytinyağlı olarak, taze fasulyeye benzer bir şekilde pişirilerek de tüketilmektedir.İyot yönünden zengin olan börülce, yüksek kesimlerde yetiştiği için tuzlu ve ekşi bir tada sahiptir. Bu sebeple pişirilirken içine bir miktar şeker atılması tadının dengelenmesi adına faydalı olacaktır.</p>
<h2>Börülcenin yararları nelerdir?</h2>
<p>- Lifli yapısı sindirim ve boşaltım sisteminin düzenli çalışmasına yardımcıdır.</p>
<p>- Yanıklar üzerine uygulandığında iyileştirici özelliği mevcuttur.</p>
<p>- Kan şekerini düşürür ve kolesterolü dengeler.</p>
<p>- Kansızlık şikayeti olanların tüketmesi tavsiye edilir.</p>
<p>- Kandaki insülin seviyesi üzerinde olumlu etkileri gözlenmiştir.</p>
<p>- Göğüs ve akciğer rahatsızlıklarına karşı faydalı olduğu düşünülmektedir.</p>
<p>- Anüsteki kaşıntıyı gidermede kullanılabilir.</p>
<p>- Cinsel isteksizliği gidermede ve cinsel arzuyu arttırmada katkısı bulunmaktadır.</p>
<p>- Göz sağlığı üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır.</p>
<p>- Bağışık sistemini güçlendirici ve kansere karşı koruyucu özelliklerinin bulunduğu düşünülmektedir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Börülcenin içerdiği vitamin ve mineraller nelerdir?</h2>
<p>Börülce yüksek lifli besinler arasındadır. Bu hali ile tokluk hissi vererek kilo almayı engelleyici özellik sergiler. Bir bardak dolusu börülceden vücudun ihtiyaç duyduğu A vitamininin yarısı temin edilebilir. Ayrıca börülce C, B1 ve K vitaminlerini içerir, folik asit yönünden zengindir.</p>
<p>Börülcede bol miktarda demir, çinko, fosfor, potasyum ve manganez bulunur. Börülce protein yönünden de oldukça zengin içeriğe sahiptir. Tam tahıllarla birlikte tüketimi protein kalitesini arttırmak açısından önemlidir.</p>
<p><em>Görselin kaynağı: <a href="https://dogalvekolay.wordpress.com" target="_blank">https://dogalvekolay.wordpress.com</a></em></p>

börülce

Börülce

<p>Bilimsel adı “solanum melongena” olan patlıcan, ülkemizde balcan, baldırcan, bedican, badincan olarak da bilinir. Çin, Hindistan, Mısır, Türkiye, Endonezya ve Japonya gibi ülkeler patlıcan üretiminde söz sahibidir. Sıcak iklimleri seven patlıcan, ülkemizde en çok Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yetişir. İstanbul Kemer patlıcanı, İzmir Halkapınar patlıcanı ve Bostan patlıcanı ülkemizde yetişen türlere verilen adlardır. İçerisinde bulunan nikotin nedeniyle doğa da yalnızca insan tarafından tüketilen nadir bitkilerden olan patlıcan bitkisinin boyu 1 metreye kadar uzayabilir. Griye yakın yeşil yaprakları ve mor çiçekleri vardır. Bu çiçekler yaz aylarında mor renginde ve bol çekirdekli patlıcan meyvesine dönüşür. Her bir patlıcan tanesinde 500 ila 5000 arasında tohum bulunur. Kış aylarında ise seralarda yetiştirilebilir.</p>
<h2>Patlıcanın içerdiği vitamin ve minareller nelerdir?</h2>
<p>Patlıcan, içeriğinde vitamin, mineral, protein ve karbonhidrat barındırsa da oran itibariyle diğer sebzelere nazaran daha geride yer alır. Patlıcanda A, B1, B2, B3, B6 ve C vitaminleri bulunur. Yağ ve lif de içeren patlıcanda fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, bakır, iyot, çinko mineralleri vardır. Kolesterol değeri sıfırdır. Patlıcan ayrıca kolin, nikotin, klorojenik asit ve saponin gibi etken maddeler taşır.</p>
<h2>Patlıcan hangi alanlarda kullanılır?</h2>
<p>Domates, biber ve salatalığın ardından dünyada en çok üretilen sebze olan patlıcan, dünya mutfak kültüründe geniş bir kullanım alanına sahiptir. Patlıcanı farklı pişirme şekilleriyle tüketmek mümkündür. Patlıcan kızartılabilir veya közlenebilir. Başlıca patlıcan yemekleri arasında imambayıldı, musakka, oturtma, türlü, dolma, kebap gelmektedir. Bunun yanı sıra patlıcandan ezme, salata ve börek de yapılabilir. Patlıcanın ayrıca Anadolu’da yüksek lezzette reçeli ve turşusu da yapılır. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Patlıcanın püf noktaları nelerdir?</h2>
<p>Patlıcan seçerken öncelikle kabuğu parlak ve yumuşak olanlar tercih edilmelidir. Buzdolabının sebze bölümünde 3 güne kadar saklanabilen patlıcanın besin değerini yitirmemesi için közlenerek veya kısık ateşte pişirilmesi gereklidir. Patlıcanın lezzetli bir şekilde pişirilmesi için pişirilmeden tuzlu suda bekletilerek acılığının alınması tavsiye edilir. </p>
<h2>Patlıcanın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Hazımsızlığa iyi gelir.</p>
<p>-Tansiyon düşürücü ve sakinleştirici etkisi vardır.</p>
<p>-Karaciğer, pankreas ve böbrekleri kuvvetlendirir.</p>
<p>-Beyin hücre ve fonksiyonlarının korunmasını sağlar.</p>
<p>-Vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olur.</p>
<p>-Kalp hastalıklarına yakalanma riskini de azaltır.</p>

Bamya

Bamya seçmenin püf noktaları nelerdir?

Bamya nasıl saklanır?

Bamyanın faydaları nelerdir?

Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Sıkça Yenen Konular

Frenk Maydanozu

Rezene

Börülce

Patlıcan

Yorumlar

Bir Tabak Daha?

Yıldız Anason

Meyan Kökü

Ardıç

Anason

Paprika

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?

Pırasa

Pancar

Soya Fasulyesi

Roka

Kuzukulağı

Frenk Maydanozu

Şeker Pancarı

Ravent

Madımak

Semizotu

Tere

Kara Lahana