cavdarli-ramazan-pidesi

Köklü Tarihinden Evde Yapımına Dair Püf Noktalarına Karşınızda: Ramazan Pidesi

Favorilerime
Ekle

İmsakiyeler evin bir köşesine asılır, tarif defterleri karıştırılıp yapılacak en nefis yemekler için mutfağa girilir. Konu komşu iftar sofrasında büyük bir heyecanla toplanır. Dualar, iyi niyetler bu sofraların hep baş köşesindedir. Açılan oruçlar şükretmenin güzelliğini anımsatır, kalkılan sahurlar söz vermenin özel oluşunu... Tüm yıl beklediğimiz, bize tüm bu telaşları, huzuru ve keyfi bir arada sunan ramazan ayının gelişinin göstergeleridir bunlar.

Ama içlerinden biri var ki onu gördüğümüzde anlıyoruz aslında ramazanın geldiğini. Uğruna kuyruklara girdiğimiz, en sıcağını iftara yetiştirmeye çalıştığımız, buram buram susam ve maya kokan ramazan pidesi... Çocukken, henüz oruç tutmadığımız dönemlerde ucunu tırtıklayarak eve götürdüğümüz bu güzellik, yüzyıllardır sofralarımızın en çok sevilen ve aranan simalarından. Gelin, kokusunun büyüsüne kapılıp onunla tarihi bir yolculuğa çıkalım, daha yakından tanıdıktan sonra evimizde, ellerimizle bir ramazan pidesi yapalım. Püf noktaları, tarifi bizden, yapması sizden.

Buyursunlar.

Yüzyıllık dostlarımızdan: Ramazan pidesinin tarihi

ramazan-pidesi-tarihi

Ekmekler, hep manevi değeri çok yüksek yiyeceklerin başında geldi. Hz. Adem'den bu yana taze, sıcak ekmeğin insana can verdiğine inanıldı. İnsanlığın tarihi kadar eski bir tarihe sahip ekmekler, şekil değiştirdi, çeşit çeşit haller aldı ama hep en çok sevilen lezzetlerin başında geldi. Özellikle kültürümüzdeki yeri hep bambaşka oldu. Ramazan pidesinin yeri de diğer ekmeklerden biraz farklı. Ramazan ayı geldiğinde elimiz başka ekmeklere gitmez, sadece ramazan ayında pişer bu mis kokulu ekmekler. Diğer aylarda tüketilmese dahi sıcaklığı ve lezzeti tüm yıla yayılır.

İlk ne zaman pide yapıldığına dair elimizde bir bilgi olmasa da tarihte ne denli sevildiğine dair birçok şey söylüyor bize tarih kitapları. 1502 yılında yani bundan tam olarak 515 yıl önce dönemin padişahının çıkardığı kanunnameye göre pideler belli gramajlarda yapılıyormuş örneğin. Üstelik her fırın her şeyi yapamıyormuş. Ekmek, simit, düz ekmek ya da farklı ekmek fırınları, çörek yapan fırınlar şeklinde birbirinden ayrılmış.

ramazan-pidesi-tarihi-1

Kendi ürünü dışında bir ürünü pişeren fırına ise büyük cezalar kesilirmiş. Kaynaklar falaka cezasından tutun, çok yüksek para cezalarına kadar farklı yaptırımlardan bahsediyor bu konuda. Bu kadar hassas dengeler üzerine kuruluymuş fırıncılık. Hatta Evliya Çelebi, 17.yüzyılın başlarında 999 fırından ve 10.000 fırıncının varlığından bahsediyor. Tüm bunların içinde pide yapmak hep farklı bir yerde tutulmuş. Pide yapmak ise sadece ramazan ayına özel bir gelenekmiş. O dönemlerde pideler pişirilir, fırınların önünde uzun uzadıya kuyruklar olurmuş. En ilginç detaylara gelecek olursak; ramazan ayında sadece ramazan pidesi yapmak için 1 aylığına çalışacak hamurkarlar alınırmış işe. Ekşi mayayla ya da özel mayalarla yapılan, tırnaklı, tırnaksız, yumurtalı ya da yumurtasız olmak üzere dört farklı pide yaparmış bu hamurkarlar. Bazı kaynaklar, Osmanlı'da çavdar ununun özellikle pidede kullanılmadığını, anasonlu, bademli gibi farklı çeşitlerde de yapıldığını söylüyor.

O zamanlardan bu zamana pide yapma kuralları değişmiş olsa da pide geleneğimiz hiç değişmedi. Kısacası yüzyıllık dostluğumuz baki onunla.

Fırından alınandan çok daha güzel: Evde ramazan pidesi nasıl yapılır?

Kabul ediyoruz, pide kuyruklarında bekleyerek pide almanın keyfi çok başka. Ama siz bir de pideyi evde yapıldığında görün... O şahane kokusu evin dört bir yanını saracak, fırından çıkardığınızda ustalık eserinizle gurur duyacaksınız. Biraz zahmetli ama inanın sonucuna değecek. Malzemelerini sıralayacak olursak orta boylarda nefis bir pide yapmak için;

Hamuru için:

- 1/2 paket instant maya (5 gram)
- 1/2 tatlı kaşığı toz şeker
- 1 su bardağı ılık su
- 1 çay kaşığı tuz
- 3 su bardağı un

Üzeri için:

-1 adet yumurta sarısı
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-1/2 yemek kaşığı yoğurt
-1 yemek kaşığı su
-1 yemek kaşığı çörek otu

Tüm malzemeleriniz hazırsa başlayalım pidemizi yapmaya. Öncelikle kuru maya, toz şeker ve ılık suyu güzelce karıştırın. Bu aşamada içerisine tuz ilave etmeyin ve mayanın aktif olmasını sağlamak adına oda sıcaklığında 5 dakika kadar bekletin. Ardından eleyerek azar azar ununu ve tuzu ilave edin. Yoğurmaya başlayın. Hafif cıvık kıvamlı bir hamur elde edeceksiniz, o yüzden ekstra un ilave etmeyin. Yaklaşık 10 dakika bu şekilde yoğurduktan sonra temiz bir kaba aktarın ve nemli bir bez örterek oda sıcaklığında 30 dakika mayalanmaya bırakın.

Yumurta sarısı, yoğurt ve zeytinyağını bir kabın içinde karıştırın. Hamuru yağlanmış fırın tepsisini üzerine alın ve hazırladığınız yağlı karışıma elinizi batırarak hamuru büyütün. Ardından bıçağın ucuyla ya da elinizle içinde kareler veya baklavalar oluşturarak şekil verin. Bu şekilde ikinci kez oda sıcaklığında 20 dakika kadar mayalandırın. Isıtılmış 220 derecelik fırına vermeden önce üzerine çörek otu serpin. Fırına verip üzeri kızarana kadar pişirin. Çıkarıp afiyetle tüketin.

Detaylı tarif için sizi şöyle alalım: Ramazan pidesi tarifi

Tabanına mutlaka yulaf kepeği ya da irmik: Ramazan pidesinin yapımının püf noktaları

cavdarli-ramazan-pidesi

Gelelim ramazan pidesi yaparken dikkat etmeniz gerekenlere...

Pidenizi yumurtalı, yumurtasız, tırnaklı ya da tırnaksız olmak üzere dört farklı şekilde hazırlayabilirsiniz. Klasik bir pidenin hamurunu hazırlarken mutlaka kaliteli bir un kullanmaya özen gösterin. Orta yoğunlukta, hafif cıvık bir hamur elde edeceksiniz. Bu hamuru yaparken mayanın aktif hale gelmesi için mutlaka ılık su kullanın. Hamurun kıvamının olmadığını düşünerek lütfen un ilave etmeyin. Mayalandıkça kendini toparlayacaktır.

Farklı yapılardaki unları karıştırarak kullanacaksanız su miktarını mutlaka ayarlayın. Daha lezzetli olması için içerisine zeytinyağı koyabilirsiniz. Hamuru hazırlarken mümkünse mermer bir tezgahın üzerinde yoğurun ve hamur kazıma aleti kullanın. Hamur yapıştıkça çok daha kolay çıkarmanıza ve işleme devam etmenize yardımcı olacaktır. Pideler, hazırlama, mayalama, şekil verme ve tekrar mayalama olmak üzere dört aşamadan geçer. Özellikle mayalanma aşamaları için pidenize zaman verin. Şekil verirken elinizi hafifçe zeytinyağlarsanız daha kolay şekil vermenize yardımı olacaktır.

Maya olarak ekşi maya kullanacaksanız kullanacağınız mayanın sağlam olup olmadığını mutlaka su testiyle kontrol edin. Ekşi mayanızı bir gece önceden aktif hale getirin. Katlama ve dinlendirme aşamalarına özen gösterin. Mümkünse en az 2 kez katlayın ve oda sıcaklığında üzeri kapalı bir biçimde dinlendirin. Katlayın, yoğurmayın. Yarı tam buğday, yarı beyaz un kullanarak hazırlarsanız hem kıvamı hem de lezzeti çok daha güzel olacaktır. Ekşi mayalı pidenizi önceden ısıtılmış 220 derecelik fırında pişirin. Pişirirken altına kepek, yulaf kepeği, kepek, irmik ya da tam buğday unu serpin.

Fırından çıkardıktan sonra bir müddet oda sıcaklığında beklettikten sonra tüketin. Keyfi bol olsun.

Bayatlamayı önlemek mümkün aslında: Pideyi saklama ve değerlendirme önerileri

Çok sanmıyoruz ama hazırladığınız bu tazecik, sıcacık pide olur da kalırsa bayatlamadan saklamanız ya da bayatlarsa değerlendirmeniz için birkaç önerimiz olacak. Sofradan kalan pidenizi bir buzdolabı poşetinin içerisine koyun ve buzluğa kaldırın. Tüketmek istediğiniz zaman fırınızı 180 derecede ısıtın. Buzluktan ekmeğinizi çıkarıp fırına verin. İyice ısındıktan sonra çıkarın. Ekmeğiniz ilk günkü kadar sıcacık ve taze olacaktır. Bu şekilde afiyetle tüketebilirsiniz.

Olur da bayatlarsa değerlendirmek adına birbirinden lezzetli tariflerimiz de var: Bayat Ekmekleri Değerlendirebileceğiniz 12 Enfes Tarif.

Bu şekilde israfın önüne geçebilir, bir ekmeği daha çöpe atmaktan kurtarabiliriz.

Son olarak bir videoyla size veda edelim. Sofranızın bereketi, ağzınızın tadı hep yerinde olsun.


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

1

Ben Aslinda Yogum25 Nisan 2020 17:08
Yağlı saçma sapan bişey oldu. Başka tarife bakın.
Yanıtla

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?