Ramazan deyince akıllara hemen "o eski ramazanlar", özene bezene hazırlanmış misler gibi iftar sofraları, en geleneksel ve en lezzetli yemeklerimiz geliyorsa boşuna değil.
Köklü tarihimiz ve geleneklerimiz sayesinde ta Osmanlı'dan bu zamana kadar gelen nefis yemeklerimiz var bir kere. Her iftar sofrasına yakışan, o sofraların etrafında toplanan herkesi mutlu eden, doyuran...
Sadece yemeklerden de söz etmiyoruz tabii, misler gibi çorbalar, yedikçe yenen tatlılar da bu mutluluğa dahil.
İşte bu yüzden istedik ki Osmanlı'dan bu yana iftar sofralarına sık sık konuk olan geleneksel tariflerimizi bir bir sıralayalım, siz de "iftarda ne pişirsem" diye uzun uzun düşünmeyin, bu tariflerin içlerinden seçin seçin yapın.
Ramazan herkes için ağız tadıyla ve huzurla geçsin, sofranızdan bereket ve mutluluk hiç eksik olmasın. 
-
Badem çorbası tarifi
Ramazan yazın en sıcak gününe bile denk gelse çorbasız yapamayız biz. Uzun süre boş kalan mideye de çorbadan daha güzel bir destekçi olamazdı zaten. Bu kez iftar sofrasının açılışı bir saraylıdan.
Osmanlı Saray Mutfağı'nın zarif güzeli: Badem çorbası tarifi
-
Paça çorbası tarifi
Osmanlı zamanından bugüne kadar gelen bir başka çorba da paça çorbası. O, öyle bir çorba ki seveni çok seviyor, sevmeyeniyse tadına bile bakmıyor. Biz şimdi paça çorbası sevenlere, iftar vakti sofrada onu görmek isteyenlere sesleniyoruz.
Evde misler gibi yapmak sandığınızdan kolay aslında: Paça çorbası tarifi
-
Orman kebabı tarifi
Osmanlı Mutfağı'nın dillere destan Bolulu aşçıları sayesinde hayatımıza giren orman kebabı, yılın her günü bayıla bayıla yiyebileceğimiz kadar enfesti zaten. Söz konusu iftar olunca sofraya daha da çok yakıştı.
Yanına pilav da gelince sofrada devleşti, üstüne tanımadı: Orman kebabı tarifi
-
Elbasan tava tarifi
O bir saraylı, o kuzu etinin en lezzetli hallerinden, o bir efsane. Fazla söze gerek yok.
Karşınızda: Elbasan tava tarifi
-
Etli safranlı pilav tarifi
İçindeki etle, safranla o çok sevdiğiniz tereyağlı pilavı bile unutturacak, ana yemek gücünde bir pilavdan söz ediyoruz.
İftar sofrasında tek başına ziyafet olacak: Etli safranlı pilav tarifi
-
Acem pilavı tarifi
Et, pirinç ve kuru yemişlerin muhteşem uyumu bir araya geliyor ve saray sofralarından sizin iftar sofranıza konuk oluyor. Hem çok doyurucu hem de görkemli.
İçinde yok yok: Acem pilavı tarifi
-
Vişneli yaprak sarma tarifi
Yemelere doyamadığımız, tek başımıza bir tencereyi nefes almadan bitirebileceğimiz yaprak sarma Osmanlı döneminde vişneli yaprak sarma olarak sofralara konuk olurdu. İftar sofranıza bu haliyle de epey yakışacak.
Nasıl da güzel: Vişneli yaprak sarma tarifi
-
Hünkar beğendi tarifi
Patlıcan ve etin birbiriyle uyumunu yıllar yıllar önce keşfetmiş insanlar olarak onu iftar sofrasına konuk etmeyecektik de ne yapacaktık?
Hoş geldin soframıza: Hünkar beğendi tarifi
-
Büryan kebabı tarifi
İftara özel misafirleriniz varsa, şöyle unutulmaz bir iftar sofrası kurmak, sevdiklerinizle birlikte huzurla, afiyetle iftar yapmak istiyorsanız yaklaşın böyle.
Sofranızdan bereket eksik olmasın: Büryan kebabı tarifi
-
Kavun dolması tarifi
Osmanlı saray mutfağının ne kadar farklı lezzetler ortaya çıkardığının bir kanıtı karşınızda duruyor. Kavunu bir ana yemeğe dönüştüren bu tarif biraz zahmetli olsa da mutlaka tadına bakılması gereken bir tarif.
Çok farklı: Kavun dolması tarifi
-
Taze fasulye mücveri tarifi
Kabakla yapıp kızartarak yemeye alışık olduğumuz mücveri taze fasulyeyle de deneyebilirsiniz. Osmanlı'dan yadirgar bir tarifle üstelik.
Mis, mis: Taze fasulye mücveri tarifi
-
Keşkül tarifi
İftar geldi, çorbanızı, yemeğinizi, belki bir de pilavınızı afiyetle yediniz. Sıra tatlıya geldiğinde çoktan doymuştunuz belki de. Şöyle hafif bir tatlıyla sofraya veda etmeye hazırsınız.
O zaman buyurunuz: Keşkül tarifi
-
Revani tarifi
"Ramazan yaza gelsin kışa gelsin fark etmez, iftar sofrasına şerbetli tatlı yakışır" diyenlerdenseniz size de saraylardan çıkıp gelen revani tarifimizi öneririz.
Osmanlı'dan bugüne, en sevdiğimiz: Revani tarifi
-
Helva-i hakani tarifi
Osmanlı mutfağının vazgeçilmez tatlılarından biri olan helvanın kalabalık iftar sofralarına en çok yakışan haliyle karşınızdayız. Sunumuyla da misafir sofralarına çok yakışacak o.
Ballı bademli: Helva-i hakani tarifi
-
Zerde tarifi
"Osmanlı zamanında yaşayanlar da ağzının tadını biliyormuş hani" dedirten bir lezzet zerde. Rengiyle, sunumuyla, lezzetiyle neredeyse tüm duyularımıza hitap eden türden bir tatlı.
Seveni çok, sevmeyen yok: Zerde tarifi
-
Gül şerbeti tarifi
Osmanlı Saray Mutfağı dedik, ramazana en yakışan tariflerimizi bir bir verdik. E hiç şerbetsiz olur mu? Gülün misler gibi kokusu ve lezzetiyle damaklara şenlik, sofraya enfes bir koku saçan bu şerbeti iftar sofranıza mutlaka konuk edin.
Ramazanın yakışanı: Gül şerbeti tarifi
Yorumlar
0